outdoor - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
outdoor açık hava adj.
  • Okay, that is our exact outdoor fire pit.
  • Tamam, bu tam olarak bizim açık hava ateş çukurumuz.
  • A healthy, outdoor life, that's all he needs.
  • Sağlıklı, açık havada bir yaşam, tek ihtiyacı olan bu.
  • A healthy, outdoor life, that's all he needs.
  • Sağlıklı, açık havada bir yaşam, ihtiyacı olan tek şey bu.
Show More (9)
outdoor dış mekan adj.
  • We bought new outdoor furniture.
  • Yeni dış mekan mobilyaları aldık.
  • Outdoor space heaters and fireplaces are to be taxed.
  • Dış mekan ısıtıcıları ve şömineler vergilendirilecektir.
  • The demo shows six players playing in outdoor zones at once.
  • Demo, dış mekanlarda aynı anda oynayan altı oyuncuyu gösterir.
Show More (0)
outdoor dış adj.
  • Outdoor space heaters and fireplaces are to be taxed.
  • Dış ortam ısıtıcıları ve şömineler vergilendirilecek.
Show More (-2)
outdoor açık alan adj.
  • Outdoor space heaters and fireplaces are to be taxed.
  • Açık alan ısıtıcıları ve şömineler vergilendirilecek.
Show More (-2)