outgoing - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
outgoing dışa dönük adj.
  • Tom is very outgoing, isn't he?
  • Tom çok dışa dönük, değil mi?
  • Tom is very outgoing.
  • Tom çok dışa dönüktür.
  • I'm not outgoing.
  • Dışa dönük değilim.
Show More (33)
outgoing cana yakın adj.
  • Tom is outgoing, isn't he?
  • Tom cana yakın, değil mi?
  • Tom is very outgoing, isn't he?
  • Tom çok cana yakın, değil mi?
  • I'm not outgoing.
  • Ben cana yakın değilim.
Show More (2)
outgoing sempatik adj.
  • Tom has an outgoing personality.
  • Tom'un sempatik bir kişiliği var.
  • He is outgoing.
  • O sempatiktir.
  • You're very outgoing.
  • Çok sempatiksin.
Show More (1)
outgoing ayrılan adj.
  • Secondly, I wished to pay tribute the outstanding work of the outgoing Ombudsman, Jacob Söderman.
  • İkinci olarak görevden ayrılan Ombudsman Jacob Söderman'ın olağanüstü çalışmalarını takdirle anmak istiyorum.
Show More (-2)
outgoing giden adj.
  • All incoming and outgoing trade has to pass through these gateways.
  • Gelen ve giden tüm ticaret bu geçitlerden geçmek zorunda.
Show More (-2)
outgoing içi dışı bir n.
  • Tom is very friendly and outgoing.
  • Tom çok samimi ve içi dışı bir.
Show More (-2)
outgoing açık yürekli adj.
  • I've never been outgoing.
  • Hiç açık yürekli olmadım.
Show More (-2)