paw - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
paw pati n.
  • The paws of the kitten are pinkish and adorable.
  • Yavru kedinin patileri pembemsi ve çok sevimli.
  • The cat was licking its paws.
  • Kedi patilerini yalıyordu.
  • Tom's dog left muddy paw prints all over his new carpet.
  • Tom'un köpeği yeni halının her yerine çamurlu pati izleri bırakmış.
Show More (2)
paw pençe n.
  • The cat was licking its paws.
  • Kedi pençelerini yalıyordu.
  • Get your paws off me.
  • Çek pençelerini üzerimden.
  • Kangaroos have two small forepaws and two large, strong hind paws.
  • Kanguruların iki küçük ön pençesi ve iki büyük, güçlü arka pençesi vardır.
Show More (2)
paw patisiyle tırmalamak v.
  • Isla's cat was pawing at my feet while sitting the coach.
  • Isla'nın kedisi yolcu otobüsünde otururken ayaklarımı patisiyle tırmalıyordu.
Show More (-2)
paw ellemek v.
  • Archie offending her by pawing her.
  • Archie'nin kızı ellemesi onu rahatsız ediyordu.
Show More (-2)
paw el n.
  • No paws on the dinner table, please!
  • Sofraya el sürmeyin lütfen!
Show More (-2)