penetration - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
penetration yaygınlık n.
  • As a company, we should increase our penetration of the European market.
  • Şirket olarak Avrupa pazarındaki yaygınlığımızı arttırmalıyız.
Show More (-2)
penetration yayılma n.
  • The penetration of communism into the world failed as the Soviet Union dispersed.
  • Sovyetler Birliği dağılırken komünizmin dünyaya yayılması başarısızlığa uğramıştır.
Show More (-2)
penetration sızma n.
  • The country couldn't cope with the enemy's penetration into the military services.
  • Ülke, düşmanın askeri hizmetlere sızmasıyla başa çıkamadı.
Show More (-2)
penetration penetrasyon n.
  • Pain during sexual penetration might mean something is wrong.
  • Cinsel penetrasyon sırasında ağrı bir şeylerin yanlış gittiği anlamına gelebilir.
Show More (-2)
penetration girme n.
  • You can seal the container to prevent water penetration.
  • Su girmesini önlemek için kabı kapatabilirsiniz.
Show More (-2)
penetration zeka n.
  • No one can compete with her penetration on music.
  • Kimse onun müzik konusundaki zekasıyla yarışamaz.
Show More (-2)
penetration nüfuz etme n.
  • The pharmaceutical products which have the greatest market penetration via the Internet are for the overweight.
  • İnternet üzerinden pazara en fazla nüfuz eden farmasötik ürünler aşırı kilolular içindir.
Show More (-2)