1 |
perplexed |
şaşkın |
adj. |
|
- We are perplexed because you tell us that you are going to look at what Parliament's proposals are.
- Şaşkınız çünkü bize Parlamento'nun önerilerinin ne olduğuna bakacağınızı söylüyorsunuz.
- Tom is perplexed.
- Tom şaşkındır.
- Tom looks perplexed.
- Tom şaşkın görünüyor.
- Tom seems perplexed.
- Tom şaşkın görünüyor.
- Tom said I looked perplexed.
- Tom şaşkın göründüğümü söyledi.
- Tom was perplexed.
- Tom şaşkındı.
- He was utterly perplexed.
- Tamamen şaşkındı.
- Tom looked perplexed.
- Tom şaşkın görünüyordu.
- Tom is perplexed.
- Tom şaşkın.
- Tom seemed perplexed.
- Tom şaşkın görünüyordu.
Show More (7)
|
2 |
perplexed |
kafası karışmış |
adj. |
|
- A great many people, however, are perplexed, and fear that enlargement will be to their detriment.
- Ancak pek çok kişinin kafası karışmış durumda ve genişlemenin kendi zararlarına olacağından korkuyorlar.
- I must say firstly that I am truly perplexed.
- Öncelikle şunu söylemeliyim ki gerçekten kafam karıştı.
- Tom said I looked perplexed.
- Tom kafası karışmış göründüğümü söyledi.
- He was perplexed.
- Kafası karışmıştı.
- Tom was perplexed.
- Tom'un kafası karışmıştı.
- Tom was perplexed.
- Tom kafası karışmıştı.
- Tom seemed to be perplexed.
- Tom'un kafası karışmış gibiydi.
- I was truly perplexed.
- Gerçekten kafam karışmıştı.
- I was perplexed.
- Kafam karışmıştı.
Show More (6)
|
3 |
perplexed |
şaşırmış |
adj. |
|
- Tom was perplexed.
- Tom şaşırmıştı.
- He was utterly perplexed.
- O son derece şaşırmıştı.
- He was perplexed.
- O şaşırmış.
- I was perplexed.
- Ben şaşırmıştım.
Show More (1)
|