|
- None of my photographs of the UFO came out.
- UFO fotoğraflarımın hiçbiri çıkmadı.
- I need your passport and three photographs.
- Pasaportunuza ve üç fotoğrafınıza ihtiyacım var.
- Please send photographs.
- Lütfen fotoğrafları gönderin.
- In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
- Bir portre resmine hazırlanırken, arkadaşım konuyu yakından incelemek için birçok fotoğraf çeker.
- I'm sending two photographs as attachments.
- Ek olarak iki fotoğraf gönderiyorum.
- Show me the photographs!
- Bana fotoğrafları gösterin!
- He tore the photographs into pieces.
- Fotoğrafları parçaladı.
- Tom handed Mary the photographs.
- Tom fotoğrafları Mary'ye uzattı.
- I need your passport and three photographs of you.
- Pasaportuna ve üç adet fotoğrafına ihtiyacım var.
- These photographs remind me of our holiday.
- Bu fotoğraflar bana tatilimizi hatırlatıyor.
- Sami posted Layla's naked photographs on the Internet.
- Sami, Layla'nın çıplak fotoğraflarını internette yayınladı.
- These photographs remind me of our holiday.
- Bu fotoğraflar bana tatilimizi hatırlatır.
- Do you happen to have any photographs of Tom?
- Sende Tom'un hiç fotoğrafı var mı acaba?
- She brought her portfolio of photographs to the interview.
- Röportaj için fotoğraf portföyünü getirmişti.
- In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
- Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
- Show me the photographs!
- Bana fotoğrafları göster!
- I'll pick up the photographs at six o'clock.
- Fotoğrafları saat altıda alacağım.
- Please send photographs.
- Lütfen fotoğraflarını gönder.
- Tom is looking at photographs.
- Tom fotoğraflara bakıyor.
- He tore the photographs into pieces.
- Fotoğrafları parçalara ayırdı.
- Tom took a lot of photographs.
- Tom bir sürü fotoğraf çekti.
- Do you happen to have any photographs of Tom?
- Tom'un hiç fotoğrafı var mı?
- This book contains forty photographs.
- Bu kitap kırk fotoğraf içeriyor.
- Look at these two photographs - which one is better?
- Şu iki fotoğrafa bakın. Hangisi daha iyi?
- I need your passport and three photographs.
- Pasaportuna ve üç fotoğrafına ihtiyacım var.
- Look at these two photographs - which one is better?
- Bu iki fotoğrafa bak? Hangisi daha iyidir?
- I need your passport and three photographs of you.
- Pasaportunuza ve üç fotoğrafınıza ihtiyacım var.
- Layla supplied police with photographs of Sami.
- Leyla, Sami'nin fotoğraflarını polise verdi.
- There aren't any pictures or photographs on the walls.
- Duvarlarda hiç resim ya da fotoğraf yok.
- I'm sending two photographs as attachments.
- Sana iki fotografı ek olarak gönderiyorum.
- Layla supplied police with photographs of Sami.
- Layla polise Sami'nin fotoğraflarını verdi.
- This book contains forty photographs.
- Bu kitapta kırk fotoğraf var.
- Tom handed Mary the photographs.
- Tom fotoğrafları Mary'ye verdi.
Show More (30)
|
