|
- Girls don't have to like pink and frills.
- Kızlar pembe ve fırfırlı şeyleri sevmek zorunda değil.
- Not just pink, feel free to experiment with vibrant colors like these.
- Sadece pembe değil, bunun gibi canlı renkleri denemekten çekinmeyin.
- Paulina has a pink cap.
- Paulina'nın pembe bir şapkası var.
- Could you lend me your pink pen, please?
- Bana pembe kalemini ödünç verir misin lütfen?
- Pink roses are beautiful.
- Pembe güller güzeldir.
- Tom told me I shouldn't wear a pink shirt.
- Tom bana pembe gömlek giymemem gerektiğini söyledi.
- Mary walked through the living room in her pink robe.
- Mary pembe elbisesiyle oturma odasını gezdi.
- Your brother bought a pink truck last week.
- Kardeşin geçen hafta pembe bir kamyon aldı.
- He drives a pink Cadillac.
- Pembe bir Cadillac kullanıyor.
- She dyed her hair pink.
- Saçını pembeye boyamış.
- Tom's pillow is pink and has a picture of a fairy on it.
- Tom'un yastığı pembedir ve onun üzerinde bir peri resmi vardır.
- Mary walked through the living room in her pink robe.
- Mary pembe bornozuyla oturma odasında yürüyordu.
- The small skirt is pink.
- Küçük etek pembe.
- Mary wore a pink blouse.
- Mary pembe bir bluz giymişti.
- Pink roses are beautiful.
- Pembe güller çok güzeldir.
- Who is the girl in the pink dress?
- Pembe elbiseli kız kimdir?
- Tom was wearing a pink polo shirt.
- Tom pembe bir polo gömlek giyiyordu.
- Could you lend me your pink pen, please?
- Pembe kalemini bana lütfen ödünç verebilir misin lütfen?
- My notebook is pink.
- Benim not defterim pembe.
- What shirt is pink?
- Hangi gömlek pembe?
- Tom picked some pink flowers for Mary.
- Tom Mary için bazı pembe çiçekler topladı.
- Tom took a bottle of pink pills out of his pocket.
- Tom cebinden bir şişe pembe hap çıkardı.
- Why are you wearing a pink T-shirt, Tom?
- Neden pembe bir tişört giyiyorsun, Tom?
- The costumes were red, pink, blue, and so forth.
- Kostümler kırmızı, pembe, mavi ve benzeriydi.
- We all laughed at his pink tuxedo.
- Hepimiz onun pembe smokinine güldük.
- My notebook is pink.
- Defterim pembe.
- The pig is pink.
- Domuz pembe.
- There was pink mold in that bathroom.
- O banyoda pembe küf vardı.
- She painted the wall pink.
- O, duvarı pembe boyadı.
- Who is the girl in the pink dress?
- Pembe elbiseli kız kim?
- The book is pink.
- Kitap pembedir.
- Tom painted the wall pink.
- Tom'un duvarı pembe boyalı.
- Why are flamingos pink?
- Flamingolar neden pembedir?
- Tom's pillow is pink and has a picture of a fairy on it.
- Tom'un yastığı pembe ve üzerinde bir peri resmi var.
- My favorite color of lipstick is pink.
- En sevdiğim ruj rengi pembedir.
- He is in the pink.
- Pembeler içinde.
- Tom says he can't wear a pink shirt to work.
- Tom iş için pembe bir gömlek giyemeyeceğini söylüyor.
- She dyed her hair pink.
- Saçını pembeye boyadı.
- I have a pink car.
- Pembe bir arabam var.
- Tom took a bottle of pink pills out of his pocket.
- Tom cebinden pembe bir hap şişesi çıkardı.
- Mary has bright pink hair.
- Mary'nin parlak pembe saçları var.
- What sunglasses are pink?
- Hangi güneş gözlüğü pembedir?
- The small skirt is pink.
- Kısa etek pembe.
- The tall man wore a pink carnation in his lapel.
- Uzun boylu adam yakasına pembe bir karanfil takmıştı.
- Why would anyone dye their hair pink?
- Neden bir insan saçını pembeye boyar ki?
- Tom never wears pink clothes.
- Tom asla pembe kıyafetler giymez.
- He drives a pink Cadillac.
- Pembe bir Cadillac sürüyor.
- The chicken is pink.
- Tavuk pembe.
- Pink and rose are similar colors.
- Pembe ve gül benzer renklerdir.
- The panther is pink.
- Panter pembedir.
- My urine is pink.
- Benim idrarım pembe.
- Does a cow have a pink udder?
- Bir ineğin pembe memesi olur mu?
- The tall man wore a pink carnation in his lapel.
- Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.
- My house is big, pink and white.
- Benim evim büyük, pembe ve beyazdır.
- She wore a pink belt that was as ugly as it was expensive.
- Pahalı olduğu kadar çirkin de olan pembe bir kemer takıyordu.
- My urine is pink.
- İdrarım pembe.
- Tom painted the wall pink.
- Tom duvarı pembeye boyadı.
- We ordered pink, but we received blue.
- Pembe sipariş etmiştik ama mavi geldi.
- The color is purple rather than pink.
- Rengi pembeden ziyade mordur.
- Who's the girl in the pink dress, sat over there?
- Orada oturan pembe elbiseli kız kim?
- Paulina has a pink hat.
- Paulina'nın pembe bir şapkası var.
- The costumes were red, pink, blue, and so forth.
- Kostümler kırmızı, pembe, mavi ve diğer renklerdeydi.
- Pink is not just for girls.
- Pembe sadece kızlar için değildir.
- Why are you wearing a pink T-shirt, Tom?
- Neden bir pembe tişört giyiyorsun, Tom?
- Here is my pink notebook.
- İşte benim pembe defterim.
- Tom picked some pink flowers for Mary.
- Tom, Mary için birkaç pembe çiçek topladı.
- Please do not think of a pink elephant right now.
- Lütfen şu anda pembe bir fil düşünme.
- Pink is for girls.
- Pembe kızlar içindir.
- My house is big, pink and white.
- Evim büyük, pembe ve beyaz.
- My sister's car is pink.
- Kız kardeşimin arabası pembe.
- I have a pink car.
- Benim pembe bir arabam var.
- Please do not think of a pink elephant right now.
- Lütfen şu anda pembe bir fili düşünme.
- Who's the girl in the pink dress, sat over there?
- Şurada oturan pembe elbiseli kız kim?
- Mary's dress is pink.
- Mary'nin elbisesi pembe.
- Mary was wearing a pink blouse with matching miniskirt.
- Mary pembe bir bluz ve ona uygun mini etek giyiyordu.
- Tom says he can't wear a pink shirt to work.
- Tom işe giderken pembe gömlek giyemeyeceğini söyledi.
- Why would anyone dye their hair pink?
- Neden biri saçını pembeye boyar ki?
- She painted the wall pink.
- Duvarı pembeye boyamış.
- What sunglasses are pink?
- Hangi güneş gözlüğü pembe?
- The pink pillow is clean.
- Pembe yastık temiz.
- You look pretty in pink.
- Pembe sana yakışıyor.
- Tom was wearing a pink polo shirt.
- Tom pembe bir polo tişört giyiyordu.
- She was wearing pink panties under the skirt.
- Eteğinin altına pembe külot giymişti.
- The book is pink.
- Kitap pembe.
- The pig is pink.
- Domuz pembedir.
- Your brother bought a pink truck last week.
- Erkek kardeşin geçen hafta pembe bir kamyonet aldı.
- Mary wore a pink blouse.
- Mary pembe bir bluz giydi.
- My friend wants to dye her hair pink.
- Arkadaşım saçını pembeye boyamak istiyor.
- My favorite color of lipstick is pink.
- Benim en sevdiğim ruj rengi pembedir.
- I like pink grapefruit.
- Ben pembe greyfurtu severim.
- Tom told me I shouldn't wear a pink shirt.
- Tom bana pembe bir gömlek giymemem gerektiğini söyledi.
- Tom wore a pink polo shirt with a popped collar.
- Tom kalkık yakalı pembe bir polo gömlek giydi.
- Tom picked some pink flowers for Mary.
- Tom, Mary için pembe çiçekler topladı.
- Here's my pink notebook.
- İşte benim pembe defterim.
- The panther is pink.
- Panter pembe.
- Tom wore a pink polo shirt with a popped collar.
- Tom yakası patlak pembe bir polo tişört giymişti.
- I like pink grapefruit.
- Pembe greyfurt severim.
- The color is purple rather than pink.
- Renk, pembeden ziyade mor.
- You look pretty in pink.
- Pembe sana çok yakışıyor.
- We ordered pink, but we received blue.
- Biz pembe ısmarladık fakat mavi aldık.
- My notebook is pink.
- Benim defterim pembe.
Show More (98)
|