playful - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
playful oyuncu adj.
  • The kittens are playful and naughty by nature.
  • Yavru kediler doğaları gereği oyuncu ve yaramazdır.
  • Ferrets are playful and curious.
  • Gelincikler oyuncu ve meraklıdır.
Show More (-1)
playful şakadan adj.
  • The two teens started a playful wrestling match.
  • İki genç şakadan güreşmeye başladılar.
Show More (-2)
playful şakacı adj.
  • They were so playful.
  • Çok şakacılardı.
Show More (-2)