|
- But at present, I cannot make any precise predictions.
- Ancak şu anda kesin bir tahminde bulunamıyorum.
- We have too long been accustomed to hearing optimistic plans and dispassionate predictions after each Summit.
- Uzun zamandır her Zirve sonrasında iyimser planlar ve soğukkanlı tahminler duymaya alışmıştık.
- The Brussels European Council confirmed our worst predictions.
- Brüksel Avrupa Konseyi en kötümser tahminlerimizi doğrulamıştır.
- I have noticed that recent events have borne out my predictions on 15 March and 3 May.
- Son olayların 15 Mart ve 3 Mayıs tarihlerinde yaptığım tahminleri doğruladığını fark ettim.
- I can provide you with some statistical predictions of expected revenues.
- Size beklenen gelirlerle ilgili bazı istatistiksel tahminler sunabilirim.
- It's tough to make predictions, especially about the future!
- Tahminde bulunmak zor, özellikle de gelecek hakkında.
- Almost all of his predictions were wrong.
- Tahminlerinin neredeyse hepsi yanlıştı.
- My predictions were accurate.
- Benim tahminlerim doğruydu.
- His predictions have come true.
- Onun tahminleri doğru çıktı.
- It's hard to make predictions, especially about the future.
- Tahminler yapmak zordur, özellikle de gelecek hakkında.
- My predictions were accurate.
- Tahminlerim doğruydu.
- What are your predictions?
- Senin tahminlerin ne?
- Almost all of his predictions were wrong.
- Neredeyse tüm tahminleri yanlış çıktı.
- Tom says he's given up making predictions.
- Tom tahmin yapmayı bıraktığını söylüyor.
- Many predictions fail.
- Birçok tahmin başarısız olmaktadır.
- Many predictions were made, but none of those predictions came true.
- Birçok tahmin yapıldı ama bu tahminlerin hiçbiri gerçekleşmedi.
- I can provide you with some statistical predictions of expected revenues.
- Size beklenen gelirlerin istatistiksel tahminlerini sağlayabilirim.
- I'm making no predictions.
- Hiçbir tahminde bulunmuyorum.
- All of Tom's predictions came true.
- Tom'un tahminlerinin hepsi gerçekleşti.
- His predictions have come true.
- Tahminleri gerçekleşti.
- I'm making no predictions.
- Tahmin yapmıyorum.
- His predictions have come true.
- Onun tahminleri gerçekleşti.
- His predictions have come true.
- Tahminleri doğru çıktı.
- It's hard to make predictions, especially about the future.
- Tahmin yapmak zordur, özellikle de gelecek hakkında.
- Do you have any predictions?
- Herhangi bir tahminin var mı?
- I hope Tom's predictions are wrong.
- Umarım Tom'un tahminleri yanlıştır.
- It's tough to make predictions, especially about the future!
- Tahmin yapmak zordur, özellikle de gelecek hakkında!
- All of Tom's predictions came true.
- Tom'un tüm tahminleri doğru çıktı.
- Tom says he's given up making predictions.
- Tom, tahminlerde bulunmaktan vazgeçtiğini söyledi.
Show More (26)
|
