|
- That is a prejudiced and irresponsible statement.
- Bu önyargılı ve sorumsuz bir açıklamadır.
- One would have to be extremely intolerant and prejudiced not to accept the proposal of the Italian Presidency.
- İtalya Dönem Başkanlığı'nın önerisini kabul etmemek için son derece hoşgörüsüz ve önyargılı olmak gerekir.
- You're prejudiced, aren't you?
- Önyargılısın, değil mi?
- I'm prejudiced.
- Ben önyargılıyım.
- Tom and Mary are prejudiced.
- Tom ve Mary önyargılı.
- Tom told me that he thought Mary was prejudiced.
- Tom bana Mary'nin önyargılı olduğunu düşündüğünü söyledi.
- I think Tom is prejudiced.
- Sanırım Tom önyargılı.
- He was prejudiced against women drivers.
- Kadın sürücülere karşı önyargılıydı.
- Tom is prejudiced, isn't he?
- Tom önyargılı, değil mi?
- Tom may be prejudiced.
- Tom önyargılı olabilir.
- Tom knew that Mary was prejudiced.
- Tom, Mary'nin önyargılı olduğunu biliyordu.
- I know Tom is prejudiced.
- Tom'un önyargılı olduğunu biliyorum.
- I wonder if Tom is prejudiced.
- Acaba Tom önyargılı mı?
- Tom is extremely prejudiced.
- Tom son derece önyargılı.
- I know that Tom is prejudiced.
- Tom'un önyargılı olduğunu biliyorum.
- We're prejudiced.
- Biz önyargılıyız.
- I wonder if Tom is prejudiced.
- Tom'un önyargılı olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom and Mary are prejudiced.
- Tom ve Mary önyargılılar.
- You're prejudiced, aren't you?
- Sen önyargılısın, değil mi?
- Tom told Mary that he thought John wasn't prejudiced.
- Tom Mary'ye, John'un önyargılı olmadığını düşündüğünü söyledi.
- Tom told Mary that he thought John wasn't prejudiced.
- Tom, Mary'ye John'un önyargılı olmadığını düşündüğünü söyledi.
- I wonder whether Tom is prejudiced or not.
- Tom'un önyargılı olup olmadığını merak ediyorum.
- I think Tom is prejudiced.
- Bence Tom önyargılı.
- People here are very prejudiced.
- Buradaki insanlar çok önyargılı.
- I suspect Tom is prejudiced.
- Tom'un önyargılı olduğundan şüpheleniyorum.
- I suspect Tom and Mary are prejudiced.
- Tom ve Mary'nin önyargılı olduğundan şüpheleniyorum.
- I didn't think Tom would be so prejudiced.
- Tom'un bu kadar önyargılı olacağını düşünmemiştim.
- These people are prejudiced.
- Bu insanlar önyargılı.
- Tom is quite prejudiced.
- Tom epey önyargılı.
- People here are very prejudiced.
- Burada insanlar çok önyargılı.
- Tom admitted that he was prejudiced.
- Tom önyargılı olduğunu itiraf etti.
- Tom is quite prejudiced, isn't he?
- Tom oldukça önyargılı, değil mi?
- Are you prejudiced?
- Sen önyargılı mısın?
- He is prejudiced against her.
- Ona karşı önyargılı.
- Are you prejudiced?
- Önyargılı mısınız?
Show More (32)
|