| 1 |
prognosis |
prognoz |
n. |
|
- My prognosis is bleak.
- Prognozum çok kötü.
- Tom's prognosis is very good.
- Tom'un prognozu çok iyi.
- Tom's prognosis was grim.
- Tom'un prognozu korkunçtu.
- The prognosis does not look favorable.
- Prognoz iyi görünmüyor.
- We will have a discussion concerning the prognosis.
- Prognozla ilgili bir tartışma yapacağız.
- So what's the prognosis?
- Peki prognoz nedir?
- What's the prognosis?
- Prognoz nedir?
- The prognosis is not good.
- Prognoz iyi değil.
- Tom's prognosis was grim.
- Tom'un prognozu kötüydü.
- The prognosis was dire.
- Prognoz çok kötüydü.
- Tom's prognosis was poor.
- Tom'un prognozu kötüydü.
- I was given an unfavorable prognosis.
- Bana olumsuz bir prognoz verildi.
- The prognosis does not look favorable.
- Prognoz uygun görünmüyor.
- My prognosis is bleak.
- Benim prognozum kötü.
Show More (11)
|
| 2 |
prognosis |
öngörü |
n. |
|
- That is the reason behind monitoring; it is there to determine whether or not this prognosis was accurate.
- İzlemenin ardında yatan neden de budur; bu öngörünün doğru olup olmadığını tespit etmektir.
- This process is in motion, and, according to our prognosis, everything will be in place on 1 May 2004.
- Bu süreç devam ediyor ve öngörülerimize göre 1 Mayıs 2004 tarihinde her şey yerli yerine oturmuş olacak.
- The prognosis was dire.
- Öngörü korkunçtu.
- What's the prognosis?
- Öngörü nedir?
Show More (1)
|
| 3 |
prognosis |
tahmin |
n. |
|
- My prognosis is bleak.
- Tahminim kötü.
- The prognosis is not good.
- Tahminler iyi değil.
Show More (-1)
|
| 4 |
prognosis |
hastalığın seyri |
n. |
|
- The prognosis is not good.
- Hastalığın seyri iyi değil.
- The prognosis does not look favorable.
- Hastalığın seyri olumlu görünmüyor.
Show More (-1)
|
