pub - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
pub bar n.
  • My wife works in a nearby pub.
  • Karım yakındaki bir barda çalışıyor.
  • I suspect they water down the beer in that pub.
  • O barda biraya su kattıklarından şüpheleniyorum.
  • Tom is planning to meet his friends at the local pub.
  • Tom arkadaşlarıyla yerel barda buluşmayı planlıyor.
Show More (18)
pub birahane n.
  • They are at the pub.
  • Onlar birahanede.
  • A pub is a popular gathering place in which to drink beer.
  • Bir birahane bira içmek için popüler bir toplanma yeridir.
  • He's a regular at the bars and pubs around here.
  • Bu civardaki barlara ve birahanelere sürekli takılır.
Show More (1)
pub meyhane n.
  • Dan's car was found outside a pub.
  • Dan'ın arabası bir meyhanenin dışında bulundu.
  • There's a pub just around the corner.
  • Hemen köşe başında bir meyhane var.
  • Tom wrote the song that Mary sang last night at the pub.
  • Mary'nin dün gece meyhanede söylediği şarkıyı Tom yazdı.
Show More (0)