|
- I know that because I was involved in negotiating the joint resolution that will be put to the vote tomorrow.
- Bunu biliyorum çünkü yarın oylamaya sunulacak olan ortak karar tasarısının görüşülmesinde yer aldım.
- The amendment will therefore be put to the vote in its original form.
- Bu nedenle değişiklik orijinal haliyle oylamaya sunulacaktır.
- You will find this proposal again in the joint resolution which will very shortly be put to the vote in this House.
- Bu öneriyi çok yakında bu Mecliste oylamaya sunulacak olan ortak kararda tekrar bulacaksınız.
- Therefore I put to the vote whether we should proceed with an electronic vote.
- Bu nedenle elektronik oylamaya geçilip geçilmemesini oylarınıza sunuyorum.
- I am not therefore withdrawing my amendment and I would ask that it be put to the vote.
- Bu nedenle değişiklik önergemi geri çekmiyorum ve oylamaya sunulmasını talep ediyorum.
- They are being put to the vote again in the plenary.
- Genel kurulda tekrar oylamaya sunuluyorlar.
- There you have a very precise answer to an amendment that is going to be put to the vote in plenary.
- İşte genel kurulda oylamaya sunulacak bir değişiklik önergesine çok kesin bir yanıtınız var.
- This amendment will be put to the vote and, I hope, adopted tomorrow in this Chamber.
- Bu değişiklik oylamaya sunulacak ve umarım yarın bu Mecliste kabul edilecektir.
- On this basis, the PSE Group can support this proposal, which will be put to the vote tomorrow morning.
- Bu temelde, Avrupa Sosyalistler Partisi Grubu yarın sabah oylamaya sunulacak olan bu teklifi destekleyebilir.
- Thirdly, the legislation put to the vote is diametrically opposed to the wish by industry to cut down on red-tape.
- Üçüncü olarak, oylamaya sunulan mevzuat, sektörün bürokrasiyi azaltma isteğiyle taban tabana zıttır.
- Then, a new basis from the Convention of the time will be put to the vote.
- Daha sonra, zamanın Konvansiyonundan yeni bir esas oylamaya sunulacaktır.
- I would like Amendment No 42 to be put to the vote after Amendment No 55.
- Değişiklik No 42'nin, Değişiklik No 55'ten sonra oylamaya sunulmasını istiyorum.
- It really does not need to be put to the vote.
- Oylamaya sunulmasına gerçekten gerek yok.
- They are being put to the vote again in the plenary.
- Genel kurulda tekrar oylamaya sunulacaklardır.
- Proposals for decisions are not, however, put to the vote before there is consensus in the discussions.
- Ancak karar önerileri, tartışmalarda uzlaşma sağlanmadan oylamaya sunulmayacaktır.
Show More (12)
|
