puzzled - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
puzzled şaşkın adj.
  • I am puzzled by the Council's excessive caution.
  • Konsey'in aşırı ihtiyatlı tutumu karşısında şaşkınım.
  • Tom looked very puzzled.
  • Tom çok şaşkın görünüyordu.
  • You seem a little puzzled.
  • Biraz şaşkın görünüyorsun.
Show More (57)
puzzled kafası karışmış adj.
  • Tom must be puzzled.
  • Tom'un kafası karışmış olmalı.
  • Tom told me that he's puzzled.
  • Tom bana kafasının karıştığını söyledi.
  • Tom told me he was puzzled.
  • Tom bana kafasının karıştığını söyledi.
Show More (16)
puzzled şaşırmış adj.
  • Tom looks like he's puzzled.
  • Tom şaşırmış gibi görünüyor.
  • I was totally puzzled.
  • Tamamen şaşırmıştım.
  • Tom got very puzzled.
  • Tom çok şaşırmıştı.
Show More (7)