|
- Teachers are looking for reassurance about their students' safety.
- Öğretmenler, öğrencilerinin güvenliği konusunda güvence aramaktadır.
- The support for agriculture, which is not sufficiently long-term, does not provide sufficient reassurance.
- Yeterince uzun vadeli olmayan tarım desteği yeterli güvence sağlamamaktadır.
- These are issues on which farmers are rightly looking for reassurance.
- Bunlar çiftçilerin haklı olarak güvence aradıkları konular.
- We are sorry that all the reassurances we gave during the negotiations, and subsequently, have been ignored.
- Müzakereler sırasında ve sonrasında verdiğimiz tüm güvencelerin göz ardı edilmesinden dolayı üzgünüz.
- The public needs reassurance that the controls already in place are effective.
- Halkın, halihazırda yürürlükte olan kontrollerin etkili olduğuna dair güvenceye ihtiyacı vardır.
- A little reassurance might be nice, you know.
- Biraz güvence iyi olabilir, biliyorsun.
Show More (3)
|