reel - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
reel makara n.
  • Do you know where the rope reel is?
  • Halat makarasının nerede olduğunu biliyor musun?
  • The final reel of this classic is unfortunately lost.
  • Bu klasiğin son makarası ne yazık ki kayıp.
Show More (-1)
reel film şeridi gibi geçmek v.
  • The doctor's office reeled before my eyes after the doctor gave me the medicine.
  • Doktor bana ilacı verdiğinde, muayenehanesi gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti.
Show More (-2)
reel sersemlemek v.
  • The team is still reeling from the last match's defeat.
  • Takım hâlâ son maçtaki yenilgi nedeniyle sersemlemiş durumda.
Show More (-2)
reel sendelemek v.
  • The old lady lost her balance and reeled back.
  • Yaşlı kadın dengesini kaybederek geriye doğru sendeledi.
Show More (-2)
reel yalpalamak v.
  • The drunk man reeled towards the toilet.
  • Sarhoş adam tuvalete doğru yalpaladı.
Show More (-2)
reel bobin n.
  • This reel has six ball bearings which make it very smooth to operate.
  • Bu bobin, çalışmasını çok kolaylaştıran altı adet bilyalı yatağa sahiptir.
Show More (-2)
reel hareketli bir iskoç dansı n.
  • The dancers performed a reel before the ceremony.
  • Dansçılar törenden önce bir İskoç dansı müziği çaldılar.
Show More (-2)
Englisch Türkisch
real reel adj.
  • In 1999, real commodity exports declined by 2% %, while real commodity imports declined by 18% %.
  • 1999 yılında, reel emtia ihracatı % 2 oranında azalırken, reel emtia ithalatı % 18 oranında azalmıştır.
  • It was always the real economy that paid the price for this financial instability.
  • Bu finansal istikrarsızlığın bedelini ödeyen her zaman reel ekonomi olmuştur.
  • Overall, real Turkish GNP rose by 22% between 1987 and 1994.
  • Genel olarak, Türkiye'nin reel GSMH'si 1987ve 1994 arasında % 22 artmıştır.
Show More (5)