refine - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
refine rafine etmek v.
  • Crude oil is industrially refined into various petroleum products.
  • Ham petrol sanayide rafine edilerek çeşitli petrol ürünlerine dönüştürülür.
Show More (-2)
refine geliştirmek v.
  • They spent all night refining the interface design.
  • Bütün geceyi arayüz tasarımını geliştirmekle geçirdiler.
Show More (-2)
refine düzeltmek v.
  • Cost estimates have been refined.
  • Maliyet tahminleri düzeltildi.
Show More (-2)