remedies - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
remedies çareler n.
  • The diagnosis is clear, however, and the remedies are within our reach.
  • Ancak teşhis nettir ve çareler de elimizin altındadır.
  • Desperate diseases need desperate remedies, as the saying goes.
  • Umutsuz hastalıkların umutsuz çarelere ihtiyacı vardır, derler.
  • We must also relax immigration laws to prevent people from being driven to take these desperate remedies.
  • Ayrıca insanların bu çaresiz çarelere başvurmalarını önlemek için göçmenlik yasalarını gevşetmeliyiz.
Show More (2)
remedies tedaviler n.
  • Nearly all men die of their remedies, and not of their illness.
  • Neredeyse tüm insanlar hastalıklarından değil, tedaviden ölür.
Show More (-2)