roar - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
roar kükremek (aslan vb) v.
  • The wounded lion roared out in pain.
  • Yaralı aslan acı içinde kükredi.
  • With a deafening roar, the rocket was hurled into space.
  • Sağır edici bir kükreme ile roket uzaya fırlatıldı.
  • The roaring lion terrified the boy.
  • Kükreyen aslan çocuğu korkutmuş.
Show More (14)
roar kahkaha n.
  • There was a roar of laughter from the audience.
  • Seyircilerden bir kahkaha tufanı koptu.
  • The audience roared with laughter.
  • Seyirciler kahkahalara boğuldu.
  • There was a roar of laughter from the audience.
  • Seyirciler arasında kahkaha tufanı koptu.
Show More (2)
roar kahkaha ile gülmek v.
  • Jimmy roared at Christin's joke.
  • Jimmy, Christin'in şakasına kahkahalar ile güldü.
  • We roared with laughter.
  • Kahkaha ile güldük.
  • The audience roared with laughter.
  • İzleyici kahkaha ile güldü.
Show More (0)
roar uğultu n.
  • I read my e-book while listening to the roar of the wind.
  • Rüzgârın uğultusunu dinlerken e-kitabımı okudum.
  • The roar of the fire drowned the screams.
  • Yangının uğultusu çığlıkları bastırdı.
Show More (-1)
roar gürültü n.
  • The roar of their own cannons was extremely loud.
  • Kendi toplarının gürültüsü son derece yüksekti.
  • The roar of the fire drowned the screams.
  • Yangının gürültüsü çığlıkları bastırdı.
Show More (-1)
roar haykırmak v.
  • The protester road altogether.
  • Protestocular hep birlikte haykırdı.
Show More (-2)
roar kükreme n.
  • Lion roars can be heard from up to 5 miles away.
  • Aslan kükremeleri 5 mil öteden duyulabilir.
Show More (-2)
roar hızla geçmek v.
  • The red sports car roared off at the red light.
  • Kırmızı spor araba kırmızı ışıkta hızla geçti.
Show More (-2)
roar yüksek ses n.
  • We roared with laughter.
  • Yüksek sesle kahkaha attık.
Show More (-2)
roar gürlemek v.
  • The roar of their own cannons was extremely loud.
  • Kendi toplarının gürlemesi son derece gürültülüydü.
Show More (-2)