| 1 |
scrape |
kazımak |
v. |
|
- You can use this software for web scraping.
- Bu yazılımı veri kazıma amacıyla kullanabilirsiniz.
- However, it is rather like trying to treat chickenpox by scraping it off the skin instead of going to the doctor.
- Ancak bu, su çiçeğini doktora gitmek yerine deriden kazıyarak tedavi etmeye çalışmaya benziyor.
- However, it is rather like trying to treat chickenpox by scraping it off the skin instead of going to the doctor.
- Bu daha ziyade su çiçeğini doktora gitmek yerine deriden kazıyarak tedavi etmeye çalışmaya benzemektedir.
- They scraped barnacles off the hull of the ship.
- Geminin gövdesindeki midyeleri kazıdılar.
- Tom scraped the mud off his boots.
- Tom botlarındaki çamuru kazıdı.
- Mary is scraping her heels.
- Mary topuklarını kazıyor.
- Tom scraped the mud off his boots.
- Tom botlarından çamuru kazıdı.
- He scraped the mud off his boots.
- Çizmelerindeki çamuru kazıdı.
- Tom scraped the ice off his car windows.
- Tom arabasının camlarındaki buzları kazıdı.
Show More (6)
|
| 2 |
scrape |
sıyırmak |
v. |
|
- I scraped all of my back after falling off the bike.
- Bisikletten düşünce sırtımı hep sıyırmışım.
- The boy fell and scraped his knee.
- Çocuk düştü ve dizi sıyrıldı.
- The boy fell and scraped his knee.
- Çocuk düştü ve dizini sıyırdı.
- Tom fell and scraped his knee.
- Tom düştü ve dizini sıyırdı.
- I scraped my knee.
- Dizimi sıyırdım.
Show More (2)
|
| 3 |
scrape |
sürtünmek |
v. |
|
- I hate the sound of chalk scraping on the blackboard.
- Tahtaya sürtünen tebeşir sesinden nefret ediyorum.
- The truck scraped along the wall in the narrow road.
- Kamyon, dar yolda duvara sürtünerek ilerledi.
- When I tried to move the desk, one of its legs made a jarring sound as it scraped across the floor.
- Masayı hareket ettirmeye çalıştığımda, ayaklarından biri zeminde sürtünürken rahatsız edici bir ses çıkardı.
Show More (0)
|
| 4 |
scrape |
kazıyarak temizlemek |
v. |
|
- She scraped her shoes clean before she entered the house.
- O, eve girmeden önce ayakkabılarını kazıyarak temizledi.
- Tom scraped the ice off his car windows.
- Tom araba pencerelerinden buzu kazıyarak temizledi.
- He scraped the mud off his boots.
- O, çamuru botlarından kazıyarak temizledi.
Show More (0)
|
| 5 |
scrape |
çizik |
n. |
|
- There is a long scrape on the left side of the car.
- Arabanın sol tarafında uzun bir çizik var.
Show More (-2)
|
| 6 |
scrape |
çıkmaz |
n. |
|
- Her actions got them into a scrape.
- Eylemleri onları çıkmaza soktu.
Show More (-2)
|
| 7 |
scrape |
sürtme sesi |
n. |
|
- I heard the scrape of the table from the down floor.
- Alt kattan masanın sürtme sesini duydum.
Show More (-2)
|
| 8 |
scrape |
rendelemek |
v. |
|
- Scrape the potatoes after washing them.
- Patatesleri yıkadıktan sonra rendeleyin.
Show More (-2)
|
| 9 |
scrape |
sıyrık |
n. |
|
- We got scraped up.
- Sıyrıklarımız var.
Show More (-2)
|
