|
- I don't like sewing because I can't thread the needle.
- Dikiş dikmeyi sevmiyorum çünkü iğneye iplik geçiremiyorum.
- She prefers to sew, and wishes neither to walk nor to sit in the garden.
- O, dikiş dikmeyi tercih eder ve ne yürümek ne de bahçede oturmak ister.
- While you are reading to me, I can do my sewing.
- Sen bana kitap okurken, ben de dikiş dikebilirim.
- She prefers to sew, and wishes neither to walk nor to sit in the garden.
- Dikiş dikmeyi tercih ediyor ve ne yürümek ne de bahçede oturmak istiyor.
- I don't like to sew, but I shall have to shorten these trousers.
- Dikiş dikmeyi sevmem ama bu pantolonu kısaltmak zorundayım.
- The lonely patient derives pleasure from sewing.
- Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
- How do I learn to sew?
- Dikiş dikmeyi nasıl öğrenebilirim?
- She asked me if I could sew.
- Bana dikiş dikip dikemeyeceğimi sordu.
- She sews with a needle and thread.
- O bir iğne ve iplik ile dikiş diker.
- She asked me if I could sew.
- O bana dikiş dikip dikemediğimi sordu.
- The mother sews.
- Anne dikiş diker.
- She asked me whether I know how to sew.
- Bana dikiş dikmeyi bilip bilmediğimi sordu.
- I don't like to sew, but I shall have to shorten these trousers.
- Ben dikiş dikmeyi sevmiyorum ama bu pantolonu kısaltmak zorundayım.
- I like sewing.
- Dikiş dikmeyi seviyorum.
- Mary can sew very well.
- Mary çok iyi dikiş dikebiliyor.
- She's very good at sewing.
- O, dikiş dikmekte çok iyi.
- She can sew very well.
- O çok iyi dikiş dikebilir.
- Mom was busy with her sewing.
- Annem dikiş dikmekle meşguldü.
- Tom asked me if I could sew.
- Tom bana dikiş dikip dikemeyeceğimi sordu.
- There's not enough light in this room for sewing.
- Bu odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
- She asked me whether I know how to sew.
- O bana dikiş dikmeyi bilip bilmediğimi sordu.
- I like sewing.
- Dikiş dikmeyi severim.
- She asked me if I knew how to sew.
- Bana dikiş dikmeyi bilip bilmediğimi sordu.
- This lonely patient takes pleasure from sewing.
- Bu yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
- The mothers sew.
- Anneler dikiş diker.
- She stopped sewing and had some tea.
- Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.
- I don't like sewing because I can't thread the needle.
- İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.
- She can sew very well.
- Çok iyi dikiş dikebiliyor.
- You are very good at sewing.
- Dikiş dikmekte çok iyisin.
- She's very good at sewing.
- Dikiş dikmekte çok iyidir.
- She sews with a needle and thread.
- İğne ve iplikle dikiş dikiyor.
- The lonely patient derives pleasure from sewing.
- Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alır.
- Mary can sew very well.
- Mary çok iyi dikiş dikebilir.
- Sewing is manual work.
- Dikiş dikmek el işidir.
- This lonely patient takes pleasure from sewing.
- Bu yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alır.
Show More (32)
|