|
- The Commission shares the desire of Parliament and the Council to adopt the decision in the shortest possible timeframe.
- Komisyon, Parlamento ve Konsey'in kararı mümkün olan en kısa süre içerisinde kabul etme arzusunu paylaşmaktadır.
- The Commission shares the desire of Parliament and the Council to adopt the decision in the shortest possible timeframe.
- Komisyon, Parlamento ve Konsey'in kararın mümkün olan en kısa süre içerisinde kabul edilmesi arzusunu paylaşmaktadır.
- Shortest path between heaven and earth!
- Gökler ile yer arasındaki en kısa yol!
- Shortest path between heaven and earth!
- Cennet ve yeryüzü arasındaki en kısa yol!
- Shortest path between heaven and earth!
- Ey yer ve gök arasındaki en kısa yol!
- As far as I know, he is the shortest student in this school.
- Bildiğim kadarıyla o bu okuldaki en kısa öğrenci.
- This is one of the shortest books I've read.
- Bu okuduğum en kısa kitaplardan biri.
- We took the shortest way to the station.
- İstasyona en kısa yoldan gittik.
- Excuse me, what is the shortest way to go to the station?
- Affedersiniz, istasyona gitmenin en kısa yolu nedir?
- I wonder which way is the shortest.
- Acaba en kısa yol hangisi?
- I wonder which way is the shortest.
- Hangi yolun en kısa olduğunu merak ediyorum.
- I'm the shortest person here.
- Ben buradaki en kısa kişiyim.
- Mary is the shortest woman I know.
- Mary bildiğim en kısa kadın.
- This is the shortest way to the station.
- İstasyona giden en kısa yol bu.
- The taxi drivers must know the shortest path to each point of the city.
- Taksi sürücüleri şehrin her noktasına giden en kısa yolu bilmelidirler.
- We took the shortest way to the station.
- En kısa yoldan istasyona gittik.
- The taxi drivers must know the shortest path to each point of the city.
- Taksi şoförleri şehrin her noktasına giden en kısa yolu biliyor olmalı.
- Excuse me, which way to the station is the shortest?
- Affedersiniz, istasyona giden en kısa yol hangisi?
- As far as I know, he is the shortest student in this school.
- Bildiğim kadarıyla, bu okuldaki en kısa boylu öğrenci odur.
- I'm the shortest person here.
- Buradaki en kısa boylu kişiyim.
- Great geniuses have the shortest biographies.
- Büyük dahiler en kısa biyografilere sahiptir.
- Mary is the shortest woman I know.
- Mary tanıdığım en kısa boylu kadın.
- This is the shortest way to the station.
- Bu, istasyona giden en kısa yoldur.
Show More (20)
|
