|
- Show me what you've got, kid.
- Elinde ne var göster bana, evlat.
- Show me what you've got, kid.
- Elindekileri göster bana, evlat.
- All right, Sophie, show me the flash drive.
- Pekala Sophie, bana flaş belleği göster.
- This hat is too small, please show me another one.
- Bu şapka çok küçük, lütfen bana başka bir tane göster.
- Show me what you've got, kid.
- Neyin var, göster bakalım, çocuğum.
- Show me how it works.
- Bana nasıl çalıştığını göster.
- Show me your right hand.
- Bana sağ elini göster.
- Show me your stomach.
- Bana karnını göster.
- Please show me your ticket.
- Lütfen bana biletini göster.
- Show me a hero and I will write you a tragedy.
- Bana bir kahraman göster ve ben sana bir trajedi yazacağım.
- Show me the photos, please.
- Bana fotoğrafları göster lütfen.
- Please show me your stamp album.
- Lütfen bana pul albümünü göster.
- Show me what you have in your bag.
- Bana çantanda ne olduğunu göster.
- Please show me your bag.
- Lütfen bana çantanı göster.
- Show me your bruise.
- Bana çürüğünü göster.
- Show me what to do.
- Bana ne yapacağımı göster.
- Show me what you want.
- Bana istediğin şeyi göster.
- Please show me this camera.
- Lütfen bana bu kamerayı göster.
- Please show me your price list.
- Lütfen bana fiyat listeni göster.
- Show me where Boston is on the map.
- Bana haritada Boston'un yerini göster.
- Show me a better one.
- Bana daha iyi bir tane göster.
- Show me how much money you have.
- Bana ne kadar paran olduğunu göster.
- Show me what you've got.
- Neyin var göster bana.
- Show me where the pain is.
- Bana acının nerede olduğunu göster.
- Show me your ankles.
- Bana ayak bileklerini göster.
- Show me your ankle.
- Bana ayak bileğini göster.
- Show me what you're capable of.
- Bana neler yapabileceğini göster.
- Show me everything.
- Bana her şeyi göster.
- Show me again.
- Tekrar göster.
- Please show me that.
- Lütfen bana bunu göster.
- Show me your fingers.
- Bana parmaklarını göster.
- Please show me the green shirt.
- Lütfen bana yeşil gömleği göster.
- Show me your new filing system.
- Bana yeni dosyalama sistemini göster.
- Show me the way.
- Bana yolu göster.
- Show me where it hurts.
- Neresi acıyor göster bana.
- Show me your hands.
- Bana ellerini göster.
- Show me your new pocket watch!
- Bana yeni cep saatini göster!
- Please show me something cheaper.
- Lütfen bana daha ucuz bir şey göster.
- Show me what to translate.
- Neyi çevireceğimi göster.
- Show me that.
- Göster bana.
- Show me the doll that you bought yesterday.
- Bana dün aldığın bebeği göster.
- Show me what you have in your bag.
- Çantanda ne var göster bana.
- Show me where Dan is in this picture.
- Bana Dan'in bu resimde nerede olduğunu göster.
- Show me what you got, tough guy.
- Neyin var göster bakalım, sert çocuk.
- Show me the photo.
- Bana fotoğrafı göster.
- Please show me the path to the bus stop.
- Lütfen bana otobüs durağına giden yolu göster.
- Show me where it happened.
- Bana onun nerede olduğunu göster.
- Show me your knee.
- Bana dizini göster.
- Show me your stamp collection.
- Bana pul koleksiyonunu göster.
- Show me your pictures in Armenia.
- Bana Ermenistan'daki resimlerini göster.
- Show me the money.
- Parayı göster.
- Show me what you got, tough guy.
- Elinde ne var göster bana, sert adam.
- Please show me something else.
- Lütfen bana başka bir şey göster.
- Show me what you got!
- Neyin var göster bana!
- Please show me where Boston is on the map.
- Lütfen bana Boston'un haritada nerede olduğunu göster.
- Show me your teeth.
- Bana dişlerini göster.
- Show me that list.
- Bana o listeyi göster.
- Show me the way to the school.
- Bana okul yolunu göster.
- Show me the tape.
- Bana kaseti göster.
- Show me the magazine.
- Bana dergiyi göster.
- Show me more.
- Daha fazla göster.
- Show me your chest.
- Bana göğsünü göster.
- Show me the person who loves you.
- Bana seni seven kişiyi göster.
- Please show me the list.
- Lütfen bana listeyi göster.
- Please show me how to make cakes.
- Lütfen nasıl kek yapılacağını göster bana.
- Please show me how to use the headset.
- Lütfen bana kulaklığı nasıl kullanacağımı göster.
- Show me the photographs!
- Bana fotoğrafları göster!
- Show me what you have in your pocket.
- Bana cebinde ne olduğunu göster.
- Show me something a little larger.
- Bana biraz daha büyük bir şey göster.
- Show me the goods.
- Bana malları göster.
- Just show me how to do that.
- Bunu nasıl yapacağımı göster.
- Show me your pockets.
- Bana ceplerini göster.
- Show me what you got!
- Bana neyin olduğunu göster!
- Please show me how to do that.
- Lütfen bana onun nasıl yapılacağını göster.
- Show me the tooth.
- Bana dişi göster.
- Show me a capitalist and I'll show you a bloodsucker.
- Bana bir kapitalist göster ve ben sana bir kan emici göstereyim.
- Show me your little cat.
- Bana küçük kedini göster.
- Show me your driving license, please.
- Lütfen bana ehliyetini göster.
- Show me your tongue.
- Bana dilini göster.
- Show me something a little larger.
- Biraz daha büyük bir şey göster.
- Show me what you can do.
- Bana ne yapabileceğini göster.
- Show me your toe.
- Bana ayak parmağını göster.
- Show me how to get there.
- Oraya nasıl gidileceğini göster.
- Show me the pictures!
- Bana resimleri göster!
- Show me how to do it.
- Bana nasıl yapılacağını göster.
- Show me how to do this.
- Bana bunu nasıl yapacağımı göster.
- Show me the body.
- Bana cesedi göster.
- Show me another watch.
- Bana başka bir saat göster.
- Please show me another.
- Lütfen bana bir tane daha göster.
- Show me how you did that.
- Bana bunu nasıl yaptığını göster.
- Show me some others.
- Bana başkalarını göster.
- Show me the hole.
- Bana deliği göster.
- Please show me some pictures.
- Lütfen bana bazı resimler göster.
- Show me where Puerto Rico is on the map.
- Bana haritada Porto Riko'nun yerini göster.
- Show me the stone that broke the window.
- Bana camı kıran taşı göster.
- Please, show me these photos.
- Lütfen bana bu fotoğrafları göster.
- Show me your homework.
- Bana ödevini göster.
- Show me your tattoo.
- Bana dövmeni göster.
- Show me what you have got in your hand.
- Elinde ne olduğunu göster.
- Show me today's paper.
- Bana bugünkü gazeteyi göster.
- Show me your true face.
- Bana gerçek yüzünü göster.
- Show me what you have got in your hand.
- Bana elinde ne olduğunu göster.
- Just show me how to do that.
- Bana bunu nasıl yapacağımı göster.
- Show me what you have.
- Elindekini göster bana.
- Please show me this book.
- Lütfen bana bu kitabı göster.
- Show me what you've done.
- Bana ne yaptığını göster.
- Show me what you have in your pocket.
- Cebinde ne olduğunu göster.
- Show me you're brave.
- Bana cesur olduğunu göster.
- Show me the photos you took in Paris.
- Bana Paris'te çektiğin fotoğrafları göster.
- Please show me those.
- Lütfen bana onları göster.
- Show me a capitalist and I'll show you a bloodsucker.
- Bana bir kapitalist göster, ben de sana bir kan emici göstereyim.
- Don't tell me, show me.
- Bana söyleme, göster.
- Show me some others.
- Diğerlerini göster.
- Please show me something with short sleeves.
- Lütfen bana kısa kollu bir şey göster.
- Show me another bag.
- Bana başka bir çanta göster.
- Show me how.
- Nasıl olduğunu göster.
- Show me what you've done so far.
- Bana şimdiye kadar ne yaptığını göster.
- Show me your watch.
- Bana saatini göster.
- Show me that list.
- Bana şu listeyi göster.
- Please show me what to do next.
- Lütfen bana ne yapacağımı göster.
- Show me your gums.
- Bana diş etlerini göster.
- Please show me on the map.
- Lütfen bana haritada göster.
- Please show me the scar.
- Lütfen bana yarayı göster.
- Show me how to do that.
- Bunu nasıl yapacağımı göster.
- Please show me how to do that.
- Lütfen bana bunu nasıl yapacağımı göster.
- Show me where you found them.
- Onları nerede bulduğunu göster.
- Show me your shoulder.
- Bana omzunu göster.
- Show me what you wrote.
- Bana ne yazdığını göster.
- Show me the picture.
- Bana resmi göster.
- Show me your badge.
- Bana rozetini göster.
- Show me the money.
- Bana parayı göster.
- Show me today's papers.
- Bana bugünün gazetelerini göster.
- Show me your documents.
- Bana belgelerini göster.
- Show me your hand.
- Bana elini göster.
- Show me again.
- Bana tekrar göster.
- Show me where you found them.
- Bana onları nerede bulduğunu göster.
- Show me your arm.
- Bana kolunu göster.
- Show me the bone.
- Bana kemiği göster.
- Please show me another.
- Bana başka birini göster.
- Show me how you did it.
- Nasıl yaptığını göster bana.
- Show me the money.
- Göster bana parayı.
- Show me the way to the school.
- Bana okulun yolunu göster.
- Show me your bruise.
- Bana morluğunu göster.
- Please show me your injured arm.
- Lütfen bana yaralı kolunu göster.
- Show me how to do that!
- Bunu nasıl yapacağımı göster!
- Show me your toes.
- Bana ayak parmaklarını göster.
- Pull over and show me your driver's license.
- Kenara çek ve bana ehliyetini göster.
- Please show me your ID card.
- Lütfen bana kimlik kartını göster.
- Show me the photos!
- Bana fotoğrafları göster!
- Show me another tie, please.
- Bana başka bir kravat göster, lütfen.
- Show me your passport.
- Bana pasaportunu göster.
- Show me the way to the bus stop.
- Bana otobüs durağının yolunu göster.
- Show me something that I can wear to a banquet.
- Bana ziyafette giyebileceğim bir şey göster.
- Please show me how to do it.
- Lütfen bunu bana nasıl yapacağımı göster.
- Please show me that one.
- Lütfen bana şunu göster.
- Show me how to do it.
- Nasıl yapılacağını göster.
- Please, show me these photos.
- Lütfen, bana bu fotoğrafları göster.
- Show me where the pain is.
- Bana ağrının nerede olduğunu göster.
- Show me your leg.
- Bana bacağını göster.
- Show me what you want.
- Bana ne istediğini göster.
- Show me the way, please.
- Bana yolu göster lütfen.
- Please show me your driver's license.
- Lütfen bana ehliyetini göster.
- Please show me the TV Guide.
- Lütfen bana TV rehberini göster.
- Show me another one.
- Bana başka birini göster.
- Show me your homework.
- Bana ev ödevini göster.
- I don't like this one; show me another.
- Bunu beğenmedim, bana başka bir tane göster.
- Please show me your picture.
- Lütfen bana resmini göster.
- Please show me how to do it.
- Lütfen bana nasıl yapılacağını göster.
- Show me your ID card.
- Bana kimlik kartını göster.
- Show me how it's done.
- Bana onun nasıl yapıldığını göster.
- Show me yours!
- Bana seninkini göster!
- Show me what you've done so far.
- Şimdiye kadar yaptıklarını göster bana.
- Show me something else.
- Bana başka bir şey göster.
- Please show me something cheaper.
- Bana daha ucuz bir şey göster lütfen.
- Show me something that I can wear to a banquet.
- Bana bir ziyafet için giyebileceğim bir şey göster.
- Show me what you bought.
- Bana ne aldığını göster.
- Show me what you're holding.
- Elindekini göster bana.
- Show me the source code.
- Bana kaynak kodunu göster.
- Show me today's paper.
- Bana bugünün gazetesini göster.
- Show me how to get there.
- Bana oraya nasıl gideceğimi göster.
- Show me more.
- Bana daha fazlasını göster.
- Please show me where Boston is on the map.
- Lütfen bana haritada Boston'un nerede olduğunu göster.
- Show me your papers!
- Bana kağıtlarını göster!
- Show me the plan.
- Bana planı göster.
- Show me the hole.
- Bana çukuru göster.
- Please show me your identity card or passport!
- Lütfen bana nüfus cüzdanını ya da pasaportunu göster!
- Show me where it happened.
- Bana nerede gerçekleştiğini göster.
- Show me your back.
- Bana sırtını göster.
- Show me what's in your pocket.
- Cebinde ne olduğunu göster.
- Show me what you want to translate.
- Neyi çevirmek istediğini göster.
- Please show me more.
- Lütfen bana daha fazlasını göster.
- Please show me this camera.
- Lütfen bana şu kamerayı göster.
- Show me how to do that.
- Bana onu nasıl yapacağımı göster.
- Show me her picture.
- Bana onun resmini göster.
- Show me what you have.
- Bana neyin olduğunu göster.
- Show me something else.
- Başka bir şey göster.
- Show me your papers!
- Bana kağıtlarını göster.
- Show me what's in your pockets.
- Ceplerinde ne olduğunu göster.
- Show me what you got.
- Elinde ne var göster bana.
- Please show me around.
- Lütfen bana çevreyi göster.
- Show me what you have in your left hand.
- Bana sol elinde ne olduğunu göster.
- Show me what you want to translate.
- Bana neyi çevirmek istediğini göster.
- Please show me how to make cakes.
- Lütfen bana nasıl kek yapıldığını göster.
- Show me how good you are.
- Bana ne kadar iyi olduğunu göster.
- Show me what you got.
- Neyin var göster.
- Please show me the schedule.
- Lütfen bana programı göster.
- Show me another one.
- Bana bir tane daha göster.
- Show me another example.
- Bana bir örnek daha göster.
- Show me another camera.
- Bana başka bir kamera göster.
- Show me your sketches.
- Bana eskizlerini göster.
- Show me one of those.
- Bana onlardan birini göster.
Show More (209)
|
|
- Show me where you found it.
- Onu nerede bulduğunu bana göster.
- Show me what you have in your left hand.
- Sol elinde ne varsa bana göster.
- Please show me how to use the headset.
- Lütfen kulaklığı nasıl kullanacağımı bana göster.
- Show me your fingers.
- Parmaklarını bana göster.
- Show me what you have got in your hand.
- Elinde ne olduğunu bana göster.
- Show me your ankle.
- Bileğini bana göster.
- Show me your toe.
- Ayak parmağını bana göster.
- I said show me that.
- Onu bana göster dedim.
- Show me what you've got.
- Neyin var, bana göster.
- Show me your arm.
- Kolunu bana göster.
- Please show me the list.
- Lütfen listeyi bana göster.
- Show me how you did it.
- Onu nasıl yaptığını bana göster.
- Show me your teeth.
- Dişlerini bana göster.
- Show me what's in your pockets.
- Ceplerinde ne olduğunu bana göster.
- Please show me your injured arm.
- Lütfen yaralı kolunu bana göster.
- Show me where Puerto Rico is on the map.
- Porto Riko'nun harita üzerinde nerede olduğunu bana göster.
- Show me how to do it, please.
- Onu nasıl yapacağımı bana göster, lütfen.
- Show me what you wrote.
- Ne yazdığını bana göster.
- Show me what you wrote.
- Yazdığın şeyi bana göster.
- Show me your chest.
- Göğsünü bana göster.
- Show me your watch.
- Saatini bana göster.
- Show me your toes.
- Ayak parmaklarını bana göster.
- Show me the photos you took in Paris.
- Paris'te çektiğin fotoğrafları bana göster.
- Show me what to do.
- Ne yapılacağını bana göster.
- Show me how it works.
- Onun nasıl çalıştığını bana göster.
- Show me your knee.
- Dizini bana göster.
- Show me your shoulder.
- Omzunu bana göster.
- Show me how you did that.
- Bunu nasıl yaptığını bana göster.
- Show me that.
- Onu bana göster.
- Please show me how I have to do it.
- Lütfen onu nasıl yapmam gerektiğini bana göster.
- I said show me that.
- Bana göster dedim.
- Show me your leg.
- Bacağını bana göster.
- Show me what to do.
- Ne yapacağımı bana göster.
- Show me your back.
- Sırtını bana göster.
- Show me how good you are.
- Ne kadar iyi olduğunu bana göster.
- Show me your gums.
- Diş etlerini bana göster.
- Show me your sketches.
- Çizimlerini bana göster.
- Show me the stone that broke the window.
- Pencereyi kıran taşı bana göster.
- Show me what's in your pocket.
- Cebinde ne olduğunu bana göster.
- Show me your stomach.
- Karnını bana göster.
- Don't tell me, show me.
- Bana söyleme, bana göster.
- Show me how to do it.
- Bunu nasıl yapacağımı bana göster.
- Show me where Dan is in this picture.
- Bu resimde Dan'ın nerede olduğunu bana göster.
- Show me what you're holding.
- Tuttuğun şeyi bana göster.
- Show me how to do it.
- Onun nasıl yapılacağını bana göster.
- Please show me that.
- Lütfen onu bana göster.
Show More (44)
|
