| 1 |
showroom |
showroom |
n. |
|
- Our company's showroom was a hit with the ladies.
- Şirketimizin showroom'u bayanlar tarafından çok beğenildi.
- Do you have a showroom for your products in the city?
- Şehirde ürünleriniz için bir showroom var mı?
- Stores are becoming showrooms for things people plan to buy on the Internet.
- Mağazalar insanların internetten almayı düşündükleri şeyleri inceledikleri showroomlara dönüşüyor.
- Do you have a showroom for your products in the city?
- Şehirde ürünleriniz için bir showroomunuz var mı?
- Stores are becoming showrooms for things people plan to buy on the Internet.
- Mağazalar, insanların internetten almayı planladıkları şeyler için birer showroom haline geliyor.
Show More (2)
|
| 2 |
showroom |
galeri |
n. |
|
- This is the fastest car in our showroom.
- Bu galerimizdeki en hızlı araba.
- This is the fastest car in our showroom.
- Galerimizdeki en hızlı araba budur.
Show More (-1)
|
| 3 |
showroom |
teşhir salonu |
n. |
|
- Our showroom made a hit with young ladies.
- Teşhir salonumuz genç hanımlar tarafından çok beğenildi.
Show More (-2)
|
| 4 |
showroom |
sergi salonu |
n. |
|
- Our company's showroom was a hit with the ladies.
- Firmamızın sergi salonu hanımlar tarafından çok beğenildi.
Show More (-2)
|
| 5 |
showroom |
sergileme alanı |
n. |
|
- Our showroom made a hit with young ladies.
- Sergileme alanımız genç hanımlarca çok sevildi.
Show More (-2)
|
