sickening - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
sickening mide bulandırıcı adj.
  • This report is truly a compact version of the most sickening aspects of the ideology of human-rights activists.
  • Bu rapor, insan hakları aktivistlerinin ideolojisinin en mide bulandırıcı yönlerinin derli toplu bir versiyonudur.
  • This is sickening.
  • Bu mide bulandırıcı.
  • Isn't it sickening?
  • Mide bulandırıcı değil mi?
Show More (0)