|
- Honestly, I don't know what sisters say in these situations.
- Doğrusunu söylemek gerekirse böyle durumlarda kız kardeşlerin ne dediğini bilmiyorum.
- Honestly, I don't know what sisters say in these situations.
- Açıkçası, böyle durumlarda kız kardeşler ne der bilmiyorum.
- Honestly, I don't know what sisters say in these situations.
- Dürüst olmak gerekirse, böyle durumlarda kız kardeşler ne der bilmiyorum.
- You have to learn from your sisters.
- Kız kardeşlerinden bir şeyler öğrenmelisin.
- I have one big brother and two little sisters.
- Bir ağabeyim ve iki küçük kız kardeşim var.
- My sisters!
- Kız kardeşlerimi!
- Did you have to share a bedroom with your brothers or sisters?
- Erkek ya da kız kardeşlerinle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldın mı?
- The sisters are quite unlike.
- Kız kardeşler oldukça farklı.
- Tom and John are married to twin sisters.
- Tom ve John ikiz kız kardeşlerle evliler.
- Does Tom have any brothers or sisters?
- Tom'un hiç erkek veya kız kardeşleri var mı?
- Do you really have three younger sisters?
- Gerçekten üç kız kardeşin var mı?
- I have eight brothers and sisters.
- Sekiz erkek ve kız kardeşim var.
- All three of my sisters died in the accident.
- Kazada kız kardeşimin üçü öldü.
- Five sisters worked together on the farm.
- Beş kız kardeş çiftlikte birlikte çalışıyordu.
- My sisters were cooking when I came home.
- Eve geldiğimde kız kardeşlerim yemek pişiriyordu.
- She said that she would visit Jack with her sisters.
- O, kız kardeşleriyle birlikte Jack'i ziyaret edeceğini söyledi.
- I can't tell his twin sisters apart.
- Onun ikiz kız kardeşlerini ayırt edemiyorum.
- I have no sisters.
- Hiç kız kardeşim yok.
- Do you have any brothers or sisters?
- Hiç erkek kardeşin veya kız kardeşin var mı?
- How many sisters do they have?
- Onların kaç kız kardeşi var?
- She loved the two sisters like her daughters.
- O, iki kız kardeşi kızları gibi sevdi.
- Both of my sisters are married.
- Kız kardeşlerimin her ikisi evlidir.
- The sisters are quite alike.
- Kız kardeşler oldukça benzerler.
- Tom's sisters are both married.
- Tom'un iki kız kardeşi de evli.
- The sisters are quite unlike.
- Kız kardeşler birbirlerine hiç benzemiyorlar.
- My sisters have the same color eyes.
- Kız kardeşlerimin de gözleri aynı renk.
- I love my sisters.
- Kız kardeşlerimi severim.
- Both his sisters are beautiful.
- Onun her iki kız kardeşi de güzel.
- Do you have brothers or sisters?
- Erkek ya da kız kardeşin var mı?
- He has two sisters who both live in Kyoto.
- Kyoto'da yaşayan iki kız kardeşi var.
- I have three brothers and four sisters.
- Benim üç erkek kardeşim ve dört kız kardeşim var.
- Tom doesn't have any brothers and sisters.
- Tom'un hiç erkek kardeşi ve kız kardeşi yok.
- Jihan and Apita are sisters.
- Jihan ve Apita kız kardeştir.
- Not only he but also his sisters went to the movies.
- Sadece kendisi değil kız kardeşleri de sinemaya gitti.
- They're sisters.
- Onlar kız kardeş.
- I have three brothers and four sisters.
- Üç erkek ve dört kız kardeşim var.
- Aren't you sisters?
- Siz kız kardeş değil misiniz?
- Tom and John are married to sisters.
- Tom ve John kız kardeşlerle evli.
- I've got one brother and two sisters.
- Bir erkek ve iki kız kardeşim var.
- She has two sisters, both of whom live in Tokyo.
- İki kız kardeşi var, ikisi de Tokyo'da yaşıyor.
- We pray for the souls of our brothers and sisters.
- Erkek ve kız kardeşlerimizin ruhları için dua ediyoruz.
- How many brothers and sisters did Marika have?
- Marika'nın kaç erkek ve kız kardeşi vardı?
- Mary and Alice are sisters.
- Mary ve Alice kız kardeştir.
- I have an older brother and two younger sisters.
- Bir ağabeyim ve iki küçük kız kardeşim var.
- They are my sisters.
- Onlar benim kız kardeşlerim.
- Not only the workers, but also their wives, sisters, mothers, and daughters older than four are being cruelly exploited.
- Sadece işçiler değil, eşleri, kız kardeşleri, anneleri ve dört yaşından büyük kızları da acımasızca sömürülüyor.
- Do you have any sisters?
- Hiç kız kardeşin var mı?
- Sami married one of Layla's sisters.
- Sami, Layla'nın kız kardeşlerinden biriyle evlendi.
- The sisters played a duet on the violin and piano.
- Kız kardeşler keman ve piyanoda düet yaptılar.
- I have three brothers and four sisters.
- Üç erkek, dört de kız kardeşim var.
- In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
- Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
- I don't have any sisters.
- Hiç kız kardeşim yok.
- Can all of your brothers and sisters swim?
- Bütün erkek ve kız kardeşleriniz yüzebilir mi?
- Sami and Jamal were married to sisters.
- Sami ve Jamal kız kardeşlerle evliydiler.
- Both sisters are very beautiful.
- Kız kardeşlerin ikisi de çok güzel.
- He is unmarried and has no brothers or sisters.
- Evli değil ve erkek ya da kız kardeşi yok.
- Does Tom have any brothers or sisters?
- Tom'un erkek ya da kız kardeşi var mı?
- I don't think Tom knows either of Mary's sisters.
- Tom'un Mary'nin kız kardeşlerinden birini tanıdığını sanmıyorum.
- The orphan met up with his two sisters when he was five years old.
- Yetim, iki kız kardeşiyle beş yaşındayken tanıştı.
- My grandmother has many sisters.
- Büyükannemin birçok kız kardeşi var.
- Mari and Maki are sisters.
- Mari ve Maki kız kardeştirler.
- Everybody thought we were sisters.
- Herkes bizim kız kardeş olduğumuzu düşünüyordu.
- Call your sisters.
- Senin kız kardeşlerini ara.
- Tom has no brothers or sisters.
- Tom'un hiç erkek kardeş veya kız kardeşi yoktur.
- Both of my sisters are teachers.
- Kız kardeşlerimin ikisi de öğretmen.
- They are not sisters.
- Onlar abla kız kardeş değiller.
- Call your sisters.
- Kız kardeşlerini ara.
- They are not sisters.
- Onlar kız kardeş değiller.
- My sisters were cooking when I came home.
- Ben eve geldiğimde kız kardeşlerim yemek yapıyordu.
- All three of my sisters have married Canadians.
- Kız kardeşlerimin üçü de Kanadalılarla evlendi.
- Are both of your sisters as beautiful as you are?
- Kız kardeşlerinin ikisi de senin kadar güzel mi?
- Tom has three younger sisters.
- Tom'un üç küçük kız kardeşi var.
- I love my sisters.
- Kız kardeşlerimi seviyorum.
- I know one of Tom's sisters.
- Tom'un kız kardeşlerinden birini tanıyorum.
- Seiko has no sisters.
- Seiko'nun kız kardeşi yok.
- She said that she would visit Jack with her sisters.
- Kız kardeşleriyle birlikte Jack'i ziyaret edeceğini söyledi.
- One of her four sisters has passed away but the others are still with us.
- Dört kız kardeşinden biri vefat etti ama diğerleri hala bizimle.
- Both sisters are blondes.
- İki kız kardeş de sarışın.
- Do you have any brothers or sisters?
- Hiç erkek ya da kız kardeşin var mı?
- How many brothers and sisters did Marika have?
- Marika'nın kaç tane erkek ve kız kardeşi vardı?
- In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
- Geriye dönüp baktığında, Tom iki kız kardeşle aynı anda çıkmaması gerektiğini fark etti.
- I have three younger sisters.
- Üç küçük kız kardeşim var.
- How many brothers and sisters does Tom have?
- Tom'un kaç erkek ve kız kardeşi var?
- Are they sisters?
- Onlar kız kardeş midir?
- The sisters are both blondes.
- Kız kardeşlerin her ikisi de sarışınlar.
- I don't have any sisters.
- Benim hiç kız kardeşim yok.
- The sisters are quite alike.
- Kız kardeşler birbirlerine çok benziyorlar.
- How old are your sisters?
- Kız kardeşlerin kaç yaşında?
- Both sisters were there.
- İki kız kardeş de oradaydı.
- We're brothers and sisters.
- Biz erkek ve kız kardeşleriz.
- His sisters are both beautiful.
- Onun her iki kız kardeşi de güzeldir.
- His sisters are both beautiful.
- Kız kardeşlerinin ikisi de güzel.
- Go join your sisters.
- Git kız kardeşlerine katıl.
- Both of Tom's sisters live in Boston.
- Tom'un iki kız kardeşi de Boston'da yaşıyor.
- Seiko doesn't have sisters.
- Seiko'nun kız kardeşi yok.
- The sisters hate each other.
- Kız kardeşler birbirlerinden nefret ederler.
- Both my brothers are married, but my sisters are all single.
- Erkek kardeşlerimin her ikisi de evli ama kız kardeşlerimin hepsi bekâr.
- Almost no one thinks that we are sisters.
- Neredeyse kimse bizim kız kardeş olduğumuzu düşünmüyor.
- They're sisters.
- Onlar kız kardeşler.
- How many brothers and sisters does Tom have?
- Tom'un kaç tane erkek ve kız kardeşi var?
- Both of my sisters are not married.
- Kız kardeşlerimin ikisi de evli değil.
- Do you really have three younger sisters?
- Gerçekten üç tane kız kardeşin var mı?
- How many brothers and sisters do you have?
- Kaç tane erkek ve kız kardeşin var?
- She shared the room with two other sisters.
- Odayı diğer iki kız kardeşle paylaştı.
- Tom doesn't have any brothers and sisters.
- Tom'un hiç erkek ve kız kardeşi yok.
- I have one brother and two sisters.
- Bir erkek ve iki kız kardeşim var.
- He has two sisters who both live in Kyoto.
- Onun ikisi de Kyoto'da yaşayan iki kız kardeşi var.
- Tom doesn't have any sisters.
- Tom'un hiç kız kardeşi yok.
- I don't think Tom knows either of Mary's sisters.
- Tom'un Mary'nin kız kardeşlerinden herhangi birini tanıdığını sanmıyorum.
- My sisters!
- Kız kardeşlerim!
- My grandmother has many sisters.
- Anneannemin birçok kız kardeşi var.
- My father has five brothers and sisters.
- Babamın beş erkek ve kız kardeşi var.
- Both his sisters are beautiful.
- Onun her iki kız kardeşi de güzeldir.
- She doesn't have any brothers or sisters.
- Onun erkek ya da kız kardeşi yok.
- Laura and Sarah are sisters of twelve and eight years respectively.
- Laura ve Sarah, sırasıyla 12 ve 8 yaşındaki iki kız kardeştir.
- Almost no one knows we are sisters.
- Bizim kız kardeş olduğumuzu hemen hemen hiç kimse bilmiyor.
- I can't tell his twin sisters apart.
- İkiz kız kardeşlerini birbirinden ayıramıyorum.
- My sisters would like to come to the party with us.
- Kız kardeşlerim bizimle partiye gelmek istiyor.
- Dolores has four sisters.
- Dolores'in dört tane kız kardeşi var.
- He has two sisters.
- Onun iki kız kardeşi var.
- She has two sisters.
- Onun iki kız kardeşi var.
- I have sisters.
- Kız kardeşlerim var.
- I have three brothers and two sisters.
- Üç erkek ve iki kız kardeşim var.
- You have to learn from your sisters.
- Kız kardeşlerinden bir şeyler öğrenmen gerek.
- Mary and Alice are Tom's sisters.
- Mary ve Alice Tom'un kız kardeşleri.
- I have three brothers and two sisters.
- Üç erkek kardeşim ve iki kız kardeşim var.
- Are you sisters?
- Siz kız kardeş misiniz?
- Both of Tom's sisters are married.
- Tom'un iki kız kardeşi de evli.
- Sami and Jamal were married to sisters.
- Sami ve Cemal kız kardeşlerle evlendiler.
- She loved the two sisters like her daughters.
- İki kız kardeşi kızları gibi seviyordu.
- Ann doesn't have any sisters.
- Ann'in hiç kız kardeşi yok.
- The twin sisters are alike as two peas in a pod.
- İkiz kız kardeşler birbirine tıpatıp benziyor.
- I have got one brother and two sisters.
- Bir erkek ve iki kız kardeşim var.
- Tom has no sisters.
- Tom'un kız kardeşi yok.
- I'm looking for one of my sisters.
- Kız kardeşlerimden birini arıyorum.
- The sisters are both blondes.
- Kız kardeşlerin ikisi de sarışın.
- Both of my sisters are teachers.
- Kız kardeşlerimin her ikisi de öğretmen.
- Are Mary and Alice sisters?
- Mary ve Alice kız kardeş mi?
- He has a brother and two sisters.
- Bir erkek ve iki kız kardeşi var.
- Are both of your sisters as beautiful as you are?
- İki kız kardeşin de senin kadar güzel mi?
- Both sisters are pretty.
- Her iki kız kardeş de güzel.
- Dolores has four sisters.
- Dolores'in dört kız kardeşi var.
- The sisters lived to be 100 years old.
- Kız kardeşler 100 yaşına kadar yaşadı.
- Are you sisters?
- Kız kardeş misiniz?
- She has two sisters.
- İki kız kardeşi var.
- One of her four sisters has passed away but the others are still with us.
- Onun dört kız kardeşinden biri vefat etti fakat diğerleri hâlâ bizimle birlikteler.
- Tom didn't have any brothers or sisters.
- Tom'un hiç erkek ya da kız kardeşi yoktu.
- Both of Tom's sisters live in Boston.
- Tom'un kız kardeşlerinin ikisi de Boston'da yaşıyor.
- How many sisters does Tom have?
- Tom'un kaç kız kardeşi var?
- Do you get along with your sisters?
- Kız kardeşlerinle iyi geçiniyor musun?
- The sisters lived in harmony with each other.
- Kız kardeşler birbirleriyle uyum içinde yaşıyorlardı.
- Boys tend to look down on their younger sisters.
- Erkekler küçük kız kardeşlerine tepeden bakma eğilimindedir.
- The sisters look like each other.
- Kız kardeşler birbirlerine benziyor.
- Tom has no sisters.
- Tom'un hiç kız kardeşi yok.
- Tom has two sisters.
- Tom'un iki kız kardeşi var.
- Tom had three sisters.
- Tom'un üç tane kız kardeşi vardı.
- The sisters lived in harmony with each other.
- Kız kardeşler birbirleriyle uyum içinde yaşadı.
- The sisters lived to be 100 years old.
- Kız kardeşler 100 yaşına kadar yaşadılar.
- Laura and Sarah are sisters of twelve and eight years respectively.
- Laura ve Sarah sırasıyla on iki ve sekiz yaşında iki kız kardeş.
- Which of the sisters is the youngest?
- Kız kardeşlerden hangisi en küçük?
- Tom and John married each other's sisters.
- Tom ve John birbirlerinin kız kardeşleriyle evlendi.
- Are both of your sisters as beautiful as you?
- Kız kardeşlerinin ikisi de senin kadar güzel mi?
- I have two brothers and two sisters.
- İki erkek ve iki kız kardeşim var.
- I don't have four sisters.
- Dört kız kardeşim yok.
- Sisters should not quarrel.
- Kız kardeşler tartışmamalı.
- I don't think Tom has met either of Mary's sisters.
- Tom'un Mary'nin kız kardeşlerinden hiçbiriyle tanıştığını sanmıyorum.
- The two sisters became more and more famous.
- İki kız kardeş gittikçe daha ünlü oldular.
- Do you really have three younger sisters?
- Gerçekten üç kız kardeşin mi var?
- Tom doesn't have any brothers or sisters.
- Tom'un hiç erkek ya da kız kardeşi yok.
- How old are your brothers and sisters?
- Erkek ve kız kardeşlerin kaç yaşında?
- Are all your sisters and brothers older than you?
- Bütün kız kardeşlerin ve erkek kardeşlerin senden daha mı büyük?
- He is unmarried and has no brothers or sisters.
- O evli değil ve kız kardeşi veya erkek kardeşi yok.
- Seiko has no sisters.
- Seiko'nun hiç kız kardeşi yok.
- The sisters lived in harmony with each other.
- Kız kardeşler birbirleriyle uyum içinde yaşadılar.
- I have one big brother and two little sisters.
- Bir ağabeyim ve iki kız kardeşim var.
- I have four sisters and one brother.
- Dört kız kardeşim ve bir erkek kardeşim var.
- You have to learn from your sisters.
- Kız kardeşlerinden öğrenmek zorundasın.
- Boys tend to look down on their younger sisters.
- Erkek çocukları küçük kız kardeşlerine tepeden bakma eğilimindedir.
- Tom has no brothers or sisters.
- Tom'un erkek ya da kız kardeşi yok.
- Tom has two sisters who are twins.
- Tom'un ikiz olan iki kız kardeşi var.
- The sisters hate each other.
- Kız kardeşler birbirinden nefret ediyor.
- She doesn't have any brothers or sisters.
- Onun hiç erkek kardeşi ya da kız kardeşi yok.
- Are both of your sisters as beautiful as you?
- İki kız kardeşin de senin kadar güzel mi?
- How many sisters do you have, and how many brothers?
- Kaç kız kardeşin ve kaç erkek kardeşin var?
- His sisters are both beautiful.
- Kız kardeşlerinin ikisi de çok güzel.
- Both my brothers are married, but my sisters are all single.
- Erkek kardeşlerimin ikisi de evli ama kız kardeşlerimin hepsi bekar.
- Tom and John are married to sisters.
- Tom ve John kız kardeşlerle evliler.
- How many sisters do you have?
- Kaç tane kız kardeşin var?
- Both sisters are blondes.
- Her iki kız kardeş sarışındır.
- I have three older sisters.
- Üç büyük kız kardeşim var.
- The two sisters lived very quietly.
- İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.
- I'm one of Tom's sisters.
- Ben Tom'un kız kardeşlerinden biriyim.
- Sisters should not quarrel.
- Kız kardeşler kavga etmemeli.
- Tom's sisters are both married.
- Tom'un kız kardeşlerinin ikisi de evli.
- He and his sisters are currently living in Tokyo.
- O ve kız kardeşleri şu anda Tokyo'da yaşıyorlar.
- Both sisters are pretty.
- İki kız kardeş de güzel.
- I have three brothers and four sisters.
- Benim üç erkek ve dört kız kardeşim var.
- How many sisters do they have?
- Kaç tane kız kardeşleri var?
- I have got one brother and two sisters.
- Benim bir tane erkek kardeşim ve iki tane kız kardeşim var.
- I have no sisters.
- Benim kız kardeşim yok.
- He has two sisters.
- İki kız kardeşi var.
- Mary and I were like sisters.
- Mary ve ben kız kardeşler gibiydik.
- I have two sisters and both are married.
- İki tane kız kardeşim var ve ikisi de evli.
- When the sisters came back, their mother was still awake.
- Kız kardeşler geri döndüğünde anneleri hâlâ uyanıktı.
- Tom doesn't have any sisters.
- Tom'un kız kardeşi yok.
- Are all of your sisters older than you?
- Kız kardeşlerinin hepsi senden büyük mü?
- Pedro has no sisters.
- Pedro'nun kız kardeşi yok.
- The sisters wore matching dresses.
- Kız kardeşler uyumlu elbiseler giymişlerdi.
- The sisters look like each other.
- Kız kardeşler birbirlerine benziyorlar.
- She has two sisters, both of whom live in Tokyo.
- Onun iki kız kardeşi var, ikisi de Tokyo'da yaşıyor.
- She doesn't have any brothers or sisters.
- Onun hiç erkek ya da kız kardeşi yok.
- Both sisters are very beautiful.
- İki kız kardeş de çok güzel.
- Both his sisters are beautiful.
- Her iki kız kardeşi de güzel.
- Tom and John married each other's sisters.
- Tom ve John birbirlerinin kız kardeşleriyle evlendiler.
- The two sisters lived very peacefully.
- İki kız kardeş çok huzurlu yaşadılar.
- The two sisters were always quarreling with each other.
- İki kız kardeş her zaman birbirleriyle kavga ediyorlardı.
- When the sisters came back, their mother was still awake.
- Kız kardeşler geri geldiğinde, anneleri hala uyanıktı.
Show More (214)
|