Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Sätze
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
Verlauf
Englisch
Türkisch
1
sixties
altmışlı yıllar
n.
Burma, since the
sixties,
has isolated itself from the world at large, at great cost to its own people.
Burma,
altmışlı yıllardan
bu yana, kendi halkına büyük bedeller ödeterek kendisini dünyadan izole etti.
Sami came to Egypt in the late
sixties.
Sami Mısır'a
altmışlı yılların
sonunda geldi.
Sami came to Egypt in the late
sixties.
Sami
altmışlı yılların
sonlarında Mısır'a geldi.
Show More (0)
2
sixties
altmışlı yaşlar
n.
Papas and Mamas in Europe in their fifties and
sixties
own and manage their businesses traditionally.
Avrupa'da ellili ve
altmışlı yaşlardaki
babalar ve anneler işlerini geleneksel olarak yürütüyorlar.
Sami was in his
sixties.
Sami
altmışlı yaşlarındaydı.
Show More (-1)