|
- Hardly anyone takes up smoking because they like it.
- Neredeyse hiç kimse hoşuna gittiği için sigara içmiyor.
- Smoking is dangerous both for people who smoke and for those in their vicinity.
- Sigara içmek hem içen kişiler hem de çevrelerindeki kişiler için tehlikelidir.
- I cannot speak without people smoking behind me and that gives me an asthma attack and that is harassment.
- İnsanlar arkamda sigara içmeden konuşamıyorum ve bu bana astım krizi geçirtiyor ve bu tacizdir.
- There is a lot of evidence to show that higher cigarette prices reduce the level of smoking.
- Yüksek sigara fiyatlarının sigara içme seviyesini düşürdüğünü gösteren pek çok kanıt bulunmaktadır.
- Smoking is therefore very much a public health issue.
- Bu nedenle sigara içmek büyük ölçüde bir halk sağlığı sorunudur.
- So there is a link between the cost of smoking and the amount that is actually smoked.
- Dolayısıyla sigara içmenin maliyeti ile gerçekten içilen miktar arasında bir bağlantı vardır.
- The public health argument, that is, that higher prices reduce smoking, has also been wheeled out.
- Halk sağlığı argümanı, yani yüksek fiyatların sigara içmeyi azalttığı argümanı da öne sürülmüştür.
- For many, smoking is not a question of choice or pleasure.
- Birçokları için sigara içmek bir tercih ya da zevk meselesi değildir.
- Smoking also leads to substantially increased health care costs in many countries.
- Sigara içmek aynı zamanda pek çok ülkede sağlık masraflarının önemli ölçüde artmasına yol açmaktadır.
- I am sorry to have to make a point of order again about smoking in the workplace.
- İşyerinde sigara içilmesi konusunda tekrar söz almak zorunda kaldığım için üzgünüm.
- Every second, someone dies as a direct result of smoking.
- Her saniye bir kişi sigara içmenin doğrudan bir sonucu olarak ölmektedir.
- It is a question of attacking the image of smoking.
- Bu, sigara içme imajına saldırma meselesidir.
- I know the dangers of smoking and the dangers of passive smoking.
- Sigara içmenin ve pasif içiciliğin tehlikelerini biliyorum.
- Smoking is known to increase levels of liver enzymes that break down drugs and toxins.
- Sigara içmenin, ilaçları ve toksinleri parçalayan karaciğer enzimlerinin seviyesini artırdığı bilinmektedir.
- He acquired the habit of smoking.
- O sigara içme alışkanlığı edindi.
- Smoking in a car with a child under 16 is against the law.
- 16 yaşın altındaki bir çocukla bir arabada sigara içmek yasalara aykırıdır.
- Heavy smoking impaired his health.
- Çok sigara içmek sağlığına zarar verdi.
- Smoking is permitted.
- Sigara içilir.
- You ought to stop smoking.
- Sen sigara içmeye son vermelisin.
- Smoking is not a healthy habit.
- Sigara içmek sağlıklı bir alışkanlık değil.
- I forbid smoking in my room.
- Odamda sigara içilmesini yasaklıyorum.
- He objected to my smoking.
- O, benim sigara içmeme itiraz etti.
- Smoking on duty is not allowed.
- Görev başında sigara içmek yasaktır.
- Since Tom's been smoking, he doesn't go jogging at the pond anymore.
- Tom sigara içmeye başladığından beri gölette koşmaya gitmiyor.
- Smoking is not good for the health.
- Sigara içmek sağlık için iyi değildir.
- Smoking is not permitted here.
- Burada sigara içmek yasaktır.
- Tom thinks that vaping is safer than smoking cigarettes, but Mary's not so sure.
- Tom elektronik sigaranın sigara içmekten daha güvenli olduğunu düşünüyor ama Mary o kadar emin değil.
- Smoking is no habit but an addiction.
- Sigara içmek bir alışkanlık değil ama bir bağımlılıktır.
- He objected to my smoking.
- Sigara içmeme itiraz etti.
- My problem isn't drinking, but smoking.
- Benim sorunum içki içmek değil, sigara içmek.
- Smoking is banned in restaurants in California.
- Kaiforniyadaki restoranlarda sigara içmek yasaklanmıştır.
- Tom doesn't like to eat where people are smoking.
- Tom insanların sigara içtiği yerde yemek yemeyi sevmez.
- You are asked to refrain from smoking until the sign is switched off.
- İşaret kapatılana kadar sigara içmemeniz rica olunur.
- You must quit smoking cigarettes.
- Sigara içmeyi bırakmalısın.
- I gave up smoking six months ago.
- Altı ay önce sigara içmeyi bıraktım.
- Taking drugs is worse than smoking.
- Uyuşturucu kullanmak sigara içmekten daha kötüdür.
- Quit smoking if you don't want to die early.
- Erken ölmek istemiyorsan sigara içmeyi bırak.
- You must give up smoking, as it is unhealthy.
- Sigara içmeyi bırakmalısın, sağlıksız olduğu için.
- Smoking can cause a slow and painful death.
- Sigara içmek yavaş ve acılı bir ölüme neden olabilir.
- Do you prevent me from smoking here?
- Burada sigara içmemi engelliyor musun?
- Please refrain from smoking in public places.
- Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten kaçının.
- Tom says he's trying to quit smoking.
- Tom sigara içmeyi bırakmaya uğraştığını söylüyor.
- He kept smoking all the while.
- O her zaman sigara içmeye devam etti.
- Smoking or nonsmoking?
- Sigara içiliyor mu, içilmiyor mu?
- Smoking on duty is not allowed.
- Çalışırken sigara içmeye izin verilmez.
- I'm trying to quit smoking.
- Sigara içmeyi bırakmaya çalışıyorum.
- I'm determined to give up smoking.
- Sigara içmeyi bırakmaya kararlıyım.
- Smoking is harmful to your health.
- Sigara içmek sağlığına zararlıdır.
- Smoking is harmful for your health.
- Sigara içmek sağlık için zararlıdır.
- The school telltale reported Tom to the principal for smoking behind the gym.
- İspiyoncu öğrenci Tom'un spor salonunun arkasında sigara içtiğini müdüre söyledi.
- Smoking is prohibited in all public buildings.
- Tüm kamu binalarında sigara içmek yasaktır.
- Tom quit smoking cold turkey.
- Tom sigara içmeyi hemen bıraktı.
- Smoking means suicide.
- Sigara içmek intihardır.
- I don't want anyone smoking in the meeting room.
- Toplantı odasında kimsenin sigara içmesini istemiyorum.
- Smoking too many cigarettes and drinking too much alcohol is dangerous.
- Çok fazla sigara içmek ve çok fazla alkol almak tehlikelidir.
- Smoking has affected his lungs.
- Sigara içmek ciğerlerini etkiledi.
- The pupil was punished for smoking.
- Öğrenci sigara içtiği için cezalandırıldı.
- Smoking affects our health.
- Sigara içmek sağlığımızı etkiler.
- Smoking poses a risk to your health.
- Sigara içmek sağlığınız için risk oluşturur.
- I quit smoking two years ago.
- İki yıl önce sigara içmeyi bıraktım.
- Don't forget the fact that smoking is bad for your health.
- Sigara içmenin sağlığınız için zararlı olduğu gerçeğini unutmayın.
- Tom didn't stop smoking, so Mary left the room.
- Tom sigara içmeyi bırakmadı, bu yüzden Mary odayı terk etti.
- Tom has quit smoking.
- Tom sigara içmeyi bıraktı.
- Smoking is not permitted on the train.
- Trende sigara içmek yasaktır.
- For the sake of those around you, please refrain from smoking in the office.
- Etrafınızdakilerin iyiliği için lütfen ofiste sigara içmeyin.
- Would you mind me smoking here?
- Burada sigara içmemin bir sakıncası var mı?
- Tom is against smoking.
- Tom sigara içmeye karşı.
- He still remembers the day his mother found out he was smoking.
- Annesinin sigara içtiğini öğrendiği günü hâlâ hatırlıyor.
- Is smoking allowed here?
- Burada sigara içmeye izin veriliyor mu?
- She sat smoking.
- Sigara içmeye oturdu.
- He tried to break his son's habit of smoking.
- Oğlunun sigara içme alışkanlığını kırmaya çalıştı.
- He likes smoking in the toilet.
- Tuvalette sigara içmeyi seviyor.
- Would you please refrain from smoking when babies are here?
- Bebekler buradayken sigara içmekten kaçınır mısın lütfen?
- Smoking has affected his health.
- Sigara içmek onun sağlığını etkiledi.
- You'd better give up smoking.
- Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.
- Smoking means suicide.
- Sigara içmek intihar demektir.
- Smoking is now prohibited on all domestic flights.
- Artık tüm iç hat uçuşlarında sigara içmek yasak.
- When did you stop smoking?
- Sigara içmeye ne zaman son verdin?
- Tom finally gave up smoking.
- Tom, sonunda sigara içmeyi bıraktı.
- Smoking is prohibited on the train.
- Trende sigara içmek yasaktır.
- There is a very strict rule forbidding smoking in bed.
- Yatakta sigara içmeyi yasaklayan çok sıkı bir kural var.
- Smoking is not permitted here.
- Burada sigara içmeye izin verilmez.
- Smoking is unhealthy.
- Sigara içmek sağlıksızdır.
- My father has already given up smoking and drinking.
- Babam sigara içmeyi ve içki içmeyi zaten bıraktı.
- Smoking is bad for your health.
- Sigara içmek sağlığınız için zararlı.
- Smoking is now prohibited on all domestic flights.
- Sigara içmek artık tüm iç hat uçuşlarında yasak.
- Smoking isn't allowed in this restaurant.
- Bu restoranda sigara içmek yasak.
- Some people gain weight when they quit smoking.
- Bazı insanlar sigara içmeyi bıraktıklarında kilo alır.
- Tom was told to abstain from smoking and drinking.
- Tom'a sigara içmekten ve içki içmekten sakınması söylendi.
- Smoking in a car with a child under 16 is against the law.
- Arabada 16 yaşından küçük bir çocukla sigara içmek yasalara aykırıdır.
- Even though we know smoking is unhealthy, people still smoke.
- Sigara içmenin sağlıksız olduğunu bilmemize rağmen, insanlar hala sigara içiyor.
- Tom ought to stop smoking.
- Tom sigara içmeyi bırakmalı.
- Smoking is terrible for your health.
- Sigara içmek sağlığınız için çok kötü.
- As a rule, we don't allow smoking.
- Kural olarak, sigara içilmesine izin vermiyoruz.
- He quit smoking for the sake of his health.
- Sağlığının hatırına sigara içmeyi bıraktı.
- Please refrain from smoking cigarettes here.
- Lütfen burada sigara içmekten kaçının.
- Smoking isn't allowed here.
- Burada sigara içmek yasak.
- Would you mind my smoking here?
- Burada sigara içmemin bir sakıncası var mı?
Show More (95)
|
