|
- None of the students could solve the problem.
- Öğrencilerden hiçbiri problemi çözemedi.
- It was impossible for him to solve the problem.
- Onun için problemi çözmek imkansızdı.
- Even the brightest student couldn't solve the problem.
- En zeki öğrenci bile problemi çözemedi.
- It is easy to solve the problem.
- Problemi çözmek çok kolay.
- Solve the problem.
- Problemi çözün.
- It took him ten minutes to solve the problem.
- Problemi çözmek on dakikasını aldı.
- Even the teacher could not solve the problem.
- Öğretmen bile problemi çözemedi.
- I spent two hours solving the problem.
- Problemi çözmeye iki saat harcadım.
- He tried to solve the problem.
- Problemi çözmeye çalıştı.
- He had no difficulty solving the problem.
- Problemi çözmede bir zorluk çekmedi.
- He found no difficulty in solving the problem.
- Problemi çözmekte hiç zorlanmadı.
- It's the most surefire way to solve the problem.
- Problemi çözmenin en kesin yolu bu.
- I solved the problem.
- Problemi çözdüm.
- Try solving the problem.
- Problemi çözmeye çalış.
- He had no difficulty solving the problem.
- Problemi çözmekte hiç zorlanmadı.
- He was the only boy who solved the problem.
- O, problemi çözen tek çocuktu.
- He is clever enough to solve the problem.
- Problemi çözecek kadar zekidir.
- Tom will be able to solve the problem.
- Tom problemi çözebilir.
- None of his students could solve the problem.
- Öğrencilerinin hiçbiri problemi çözemedi.
- He is clever enough to solve the problem.
- Problemi çözebilecek kadar zekidir.
- It was impossible for him to solve the problem.
- Onun problemi çözmesi imkansızdı.
- At last, he solved the problem.
- Sonunda o, problemi çözdü.
- Solve the problem.
- Problemi çöz!
- I found it easy to solve the problem.
- Problemi çözmeyi kolay buldum.
- It's hard for her to solve the problem.
- Problemi çözmek onun için zordu.
- Tom couldn't solve the problem, could he?
- Tom problemi çözemedi, değil mi?
- He found no difficulty in solving the problem.
- Problemi çözmede hiç zorlanmadı.
- To solve the problem neither complaints nor tears can contribute.
- Problemi çözmeye ne şikayet ne de gözyaşları katkıda bulunabilir.
- He tried in vain to solve the problem.
- Problemi çözmek için boşuna uğraştı.
- He was able to solve the problem.
- Problemi çözmeyi başardı.
- Not a few pupils could solve the problem.
- Birçok öğrenci problemi çözemedi.
- It is difficult for him to solve the problem.
- Onun problemi çözmesi zordur.
- I solved the problem a few days ago.
- Birkaç gün önce problemi çözdüm.
- It is impossible for me to solve the problem.
- Problemi çözmek benim için imkansızdır.
- It is easy for me to solve the problem.
- Problemi çözmek benim için kolay.
- Thank you for helping us solve the problem.
- Problemi çözmemize yardım ettiğin için teşekkür ederim.
- None of the teachers could solve the problem.
- Öğretmenlerden hiçbiri problemi çözemedi.
- He tried solving the problem.
- Problemi çözmeyi denedi.
- It's not easy to solve the problem.
- Problemi çözmek kolay değil.
- It took him ten minutes to solve the problem.
- Problemi çözmesi on dakika sürdü.
- He was able to solve the problem with ease.
- O,kolaylıkla problemi çözebildi.
- We think we're very close solving the problem.
- Problemi çözmeye çok yaklaştığımızı düşünüyoruz.
- He succeeded in solving the problem.
- Problemi çözmeyi başardı.
- He had no difficulty in solving the problem.
- Problemi çözerken hiç zorlanmadı.
- The professor solved the problem at last.
- Profesör sonunda problemi çözdü.
- None of the students could solve the problem.
- Hiçbir öğrenci problemi çözememiştir.
- He was the only boy who solved the problem.
- Problemi çözen tek erkek çocuk oydu.
- Dick tried to solve the problem, in vain.
- Dick, problemi çözmek için boşuna çalıştı.
- I found it difficult to solve the problem.
- Problemi çözmekte zorlandım.
- Nobody has solved the problem.
- Hiç kimse problemi çözmedi.
- It is not easy to solve the problem.
- Problemi çözmek kolay değil.
- He found it difficult to solve the problem.
- Problemi çözmekte zorlandı.
- I spent two hours solving the problem.
- Problemi çözmek için iki saat harcadım.
- Did you solve the problem?
- Problemi çözebildiniz mi?
- I was able to solve the problem.
- Problemi çözebildim.
- You couldn't solve the problem, could you?
- Problemi çözemediniz, değil mi?
- It was easy for him to solve the problem.
- Problemi çözmek onun için kolay oldu.
- It seems that he is unable to solve the problem.
- Görünüşe göre problemi çözemiyor.
- It took Tom only three minutes to solve the problem.
- Problemi çözmek Tom'un sadece üç dakikasını aldı.
- I found it difficult to solve the problem.
- Problemi çözmek zor geldi.
Show More (57)
|
