|
- The problem is that the Stability Pact is not completely binding upon all the Member States.
- Sorun, İstikrar Paktı'nın tüm Üye Devletler üzerinde tam anlamıyla bağlayıcı olmamasıdır.
- The need for the immediate suspension of the Stability Pact is, therefore, very topical.
- Bu nedenle İstikrar Paktı'nın derhal askıya alınması ihtiyacı son derece günceldir.
- Deliberations are in progress on the subject of the Stability Pact.
- İstikrar Paktı konusunda müzakereler devam etmektedir.
- Two major countries have blatantly departed from compliance with the Stability Pact’s rules.
- İki büyük ülke İstikrar Paktı kurallarına uymaktan bariz bir şekilde uzaklaştı.
- The debate then moved on to focus on the Growth and Stability Pact.
- Tartışma daha sonra Büyüme ve İstikrar Paktı'na odaklandı.
- Of these 25, only twelve are part of the Stability Pact.
- Bu 25 ülkeden sadece on ikisi İstikrar Paktı'nın bir parçasıdır.
- Future actions will take place within the stability pact for south-eastern Europe.
- Gelecekteki eylemler Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktı çerçevesinde gerçekleşecektir.
- The European Council has stressed the importance of complying with the requirements of the Stability Pact.
- Avrupa Konseyi, İstikrar Paktı'nın gerekliliklerine uyulmasının önemini vurgulamıştır.
- Thirdly, there is a view that there was a chronic lack of information on the ground about the Stability Pact.
- Üçüncü olarak, İstikrar Paktı konusunda sahada kronik bir bilgi eksikliği olduğu görüşü var.
- This growth is vital in order to secure the Stability Pact.
- Bu büyüme İstikrar Paktının güvence altına alınması açısından hayati önem taşımaktadır.
- This has to do with Stability Pact issues.
- Bu konu İstikrar Paktı ile ilgilidir.
- The Stability Pact must be respected.
- İstikrar Paktı'na saygı gösterilmelidir.
- We are not, therefore, talking about a revision or cancellation of the Stability Pact.
- Dolayısıyla İstikrar Paktı'nın gözden geçirilmesi ya da iptal edilmesinden söz etmiyoruz.
- Therefore, I say yes to investment, but within the confines of the Stability Pact.
- Bu nedenle, İstikrar Paktı sınırları dahilinde yatırıma evet diyorum.
- An issue which I believe to be totally outside today's debate is the Stability Pact.
- Bugünkü tartışmanın tamamen dışında olduğuna inandığım bir konu da İstikrar Paktı'dır.
- The Stability Pact is part of Community legislation.
- İstikrar Paktı, Topluluk mevzuatının bir parçasıdır.
- And in those same countries, the idea of extending the Stability Pact is being mooted.
- Ve aynı ülkelerde İstikrar Paktı'nın genişletilmesi fikri tartışılıyor.
- The stability pact concerns the crisis in the western Balkans, in former Yugoslavia.
- İstikrar Paktı, Batı Balkanlar'daki, eski Yugoslavya'daki krizle ilgilidir.
- And an ageing population is another reason to look after the Stability Pact.
- Ve yaşlanan nüfus, İstikrar Paktı'na sahip çıkmak için bir başka nedendir.
- The Stability Pact is being applied to an area which continues to be politically fragile and unstable.
- İstikrar Paktı, siyasi açıdan kırılgan ve istikrarsız olmaya devam eden bir bölgeye uygulanmaktadır.
- With regard to the structural deficit, it is true that the Stability Pact lays down nominal objectives.
- Yapısal açıkla ilgili olarak, İstikrar Paktı'nın nominal hedefler ortaya koyduğu doğrudur.
- The Stability Pact for South-East Europe offers an excellent forum for this.
- Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktı bunun için mükemmel bir forum sunmaktadır.
- Much has already been said about the issue of the Growth and Stability Pact.
- Büyüme ve İstikrar Paktı konusunda daha önce çok şey söylendi.
- Is the Stability Pact the problem for the Union's economic policy?
- İstikrar Paktı Birliğin ekonomi politikası için bir sorun mu?
- This also applies to the stability pact.
- Bu durum istikrar paktı için de geçerlidir.
- The Stability Pact is called stupid or rigid.
- İstikrar Paktı, aptal ya da katı olarak adlandırılmaktadır.
- If the Stability Pact does not satisfy, let it be abolished or amended.
- İstikrar Paktı tatmin etmiyorsa, kaldırılsın ya da değiştirilsin.
- How are the preparations for the Stability Pact budget coming along?
- İstikrar Paktı bütçesine yönelik hazırlıklar nasıl gidiyor?
- The stability pact concerns the crisis in the western Balkans, in former Yugoslavia.
- İstikrar Paktı, Batı Balkanlar'daki eski Yugoslavya'daki krizle ilgilidir.
- It is willingness to reform the Stability Pact that we regard as the litmus test in this regard.
- Bu bağlamda turnusol testi olarak gördüğümüz İstikrar Paktı reformu konusundaki istekliliktir.
- The procedures are clearly described in the Maastricht Treaty, and they are echoed in the Stability Pact.
- Prosedürler Maastricht Antlaşmasında açıkça tanımlanmış ve İstikrar Paktında da yankı bulmuştur.
- Future actions will take place within the stability pact for south-eastern Europe.
- Gelecekte atılacak adımlar Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktı çerçevesinde atılacaktır.
- Secondly, one of the areas of concern has been the quality of implementation in the Stability Pact.
- İkinci olarak, endişe duyulan alanlardan biri de İstikrar Paktı'nın uygulama kalitesidir.
- We need more Europe, and the Stability Pact is a tool for building Europe.
- Daha fazla Avrupa'ya ihtiyacımız var ve İstikrar Paktı Avrupa'yı inşa etmek için bir araçtır.
- Nevertheless, this does not mean that it justifies exceeding the established objectives of the Stability Pact.
- Bununla birlikte bu, İstikrar Paktı'nın belirlenmiş hedeflerinin aşılmasını haklı kıldığı anlamına gelmez.
- Where does growth feature in the Stability Pact?
- Büyüme İstikrar Paktı'nın neresinde yer alıyor?
- It is willingness to reform the Stability Pact that we regard as the litmus test in this regard.
- Bu konuda turnusol testi olarak gördüğümüz şey İstikrar Paktı'nda reform yapma isteğidir.
- It is reasonable for the Stability Pact to be closely linked with the stabilisation and association process.
- İstikrar Paktının istikrar ve ortaklık süreciyle yakından bağlantılı olması makuldür.
- The Growth and Stability Pact allows for us to respond to negative external events.
- Büyüme ve İstikrar Paktı, olumsuz dış olaylara yanıt vermemizi sağlar.
- I have always been in favour of strict compliance with the criteria of the Stability Pact.
- İstikrar Paktı kriterlerine her zaman sıkı bir şekilde uyulmasından yana olmuşumdur.
- This growth is vital in order to secure the Stability Pact.
- Bu büyüme, İstikrar Paktı'nın güvence altına alınması için hayati önem taşımaktadır.
- We have already said here on more than one occasion that this Stability Pact is useless.
- İstikrar Paktı'nın bir işe yaramadığını burada birden fazla kez dile getirdik.
- I think that the Stability Pact should finally mark the end of the conferences and quick start packages.
- İstikrar Paktı'nın konferansların ve hızlı başlangıç paketlerinin sonunu getirmesi gerektiğini düşünüyorum.
- We must keep to the terms of the Growth and Stability Pact.
- Büyüme ve İstikrar Paktı'nın şartlarına bağlı kalmalıyız.
- This means that the Stability Pact should not be so rigid that it cannot be adapted to match new situations.
- Bu da İstikrar Paktı'nın yeni durumlara adapte edilemeyecek kadar katı olmaması gerektiği anlamına gelmektedir.
Show More (42)
|
