|
- No longer does the antagonist stand behind a fixed border; now he is within our own frontiers.
- Düşman artık sabit bir sınırın arkasında durmuyor; artık kendi sınırlarımızın içinde.
- Tom stood behind a counter.
- Tom bir tezgahın arkasında duruyordu.
- Could you stand behind my car for a minute and tell me if my brake lights are working?
- Bir dakikalığına arabamın arkasında durup fren lambalarımın çalışıp çalışmadığını söyleyebilir misin?
- If I had taken the key, I wouldn't be standing behind the door.
- Ben anahtarı almış olsaydım, kapının arkasında duruyor olmazdım.
- I'll stand behind you if you are going to do it.
- Eğer bunu yapacaksanız arkanızda duracağım.
- I don't like people standing behind me.
- Arkamda duran insanları sevmiyorum.
- If I had taken the key, I wouldn't be standing behind the door.
- Anahtarı almış olsaydım, kapının arkasında duruyor olmazdım.
- Someone is standing behind the wall.
- Birisi duvarın arkasında duruyor.
- He stood behind me.
- Arkamda durdu.
- Tom stood behind a counter.
- Tom bir tezgahın arkasında durdu.
- Could you stand behind my car for a minute and tell me if my brake lights are working?
- Bir dakikalığına arabamın arkasında durup bana fren lambalarımın çalışıp çalışmadığını söyler misin?
- He stood behind his mother.
- Annesinin arkasında durdu.
- He stood behind me.
- O benim arkamda durdu.
- He was standing behind the door.
- O, kapının arkasında duruyordu.
- He stood behind the chair.
- O, sandalyenin arkasında durdu.
- I'll stand behind you if you are going to do it.
- Eğer bunu yapacaksan arkanda duracağım.
- He's standing behind the wall.
- Duvarın arkasında duruyor.
- Tom was standing behind the couch that Mary was sitting on.
- Tom, Mary'nin oturduğu kanepenin arkasında duruyordu.
- Tom stood behind Mary.
- Tom, Mary'nin arkasında durdu.
- He stood behind the chair.
- Sandalyenin arkasında durdu.
- Tom stood behind his mother.
- Tom annesinin arkasında durdu.
- I don't like people standing behind me.
- Arkamda duran insanlardan hoşlanmam.
- Tom stood behind me.
- Tom arkamda durdu.
- Someone is standing behind the bushes taking pictures of us.
- Birisi çalıların arkasında durmuş fotoğrafımızı çekiyor.
- We stand behind you, Tom.
- Senin arkanda duruyoruz, Tom.
- He's standing behind the wall.
- O, duvarın arkasında duruyor.
- Tom was standing behind Mary.
- Tom Mary'nin arkasında duruyordu.
- He was standing behind the door.
- Kapının arkasında duruyordu.
- Tom was standing behind Mary.
- Tom, Mary'nin arkasında duruyordu.
Show More (26)
|