The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Englisch	Türkisch
1	stand outside (of) (something)	dışında durmak	v.
	Tom saw someone standing outside his window. Tom penceresinin dışında duran birini gördü. I saw Tom standing outside a cheap motel. Tom'u ucuz bir motelin dışında dururken gördüm. Tom is standing outside Mary's office. Tom, Mary'nin ofisinin dışında duruyor. Tom is standing outside Mary's office. Tom Mary'nin ofisinin dışında duruyor. Tom is standing outside the door. Tom kapının dışında duruyor. Sami stood outside the hospital room. Sami hastane odasının dışında duruyordu. Sami was standing outside a gas station. Sami bir benzin istasyonunun dışında duruyordu. I'm standing outside the church right now. Şu anda kilisenin dışında duruyorum. Tom was standing outside the window, listening to Mary and John talking. Tom pencerenin dışında durmuş, Mary ve John'un konuşmalarını dinliyordu. He's standing outside the door. O, kapının dışında duruyor. He's standing outside the door. Kapının dışında duruyor. Show More (8)