swelling - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
swelling şişlik n.
  • A swelling on your arm can be a symptom of a dangerous disease.
  • Kolunuzdaki şişlik tehlikeli bir hastalığın belirtisi olabilir.
  • You should put an ice pack on your ankle to keep the swelling down.
  • Şişliği indirmek için bileğinize buz torbası koymalısınız.
  • Have you recently had unexplained swelling of your arms or legs during periods of inactivity?
  • Son zamanlarda hareketsiz kaldığınız dönemlerde kollarınızda veya bacaklarınızda açıklanamayan şişlikler oldu mu?
Show More (8)
swelling şişme n.
  • There was no swelling.
  • Şişme yoktu.
  • Are your ankles swollen when you wake up in the morning?
  • Sabah uyandığınızda ayak bileklerinizde şişme oluyor mu?
Show More (-1)
swelling şişkinlik n.
  • He suggested I take some pills to reduce the swelling.
  • Şişkinliği azaltmak için birkaç hap almamı önerdi.
Show More (-2)
swelling kabaran adj.
  • The swollen streams and rivers carried off everything in their path.
  • Kabaran dereler ve nehirler önlerine çıkan her şeyi sürükleyip götürmüştür.
Show More (-2)