1 |
take a trip |
seyahate çıkmak |
v. |
|
- Illness prevented her from taking a trip.
- Hastalık onun seyahate çıkmasını engelledi.
- She is saving her money with a view to taking a trip around the world.
- Dünya seyahatine çıkmak amacıyla parasını biriktiriyor.
- Tom and Mary don't have the time or the money to take a trip.
- Tom ve Mary'nin seyahate çıkmak için ne paraları ne de zamanları var.
- I took a trip last month.
- Geçen ay bir seyahate çıktım.
- Illness prevented me from taking a trip.
- Hastalık seyahate çıkmamı engelledi.
- Why don't we take a trip?
- Neden bir seyahate çıkmıyoruz?
- We should take a trip.
- Bir seyahate çıkmalıyız.
Show More (4)
|
2 |
take a trip |
seyahat etmek |
v. |
|
- Have you recently taken a trip anywhere?
- Yakın zamanda bir yere seyahat ettiniz mi?
- Have you recently taken a trip anywhere?
- Son zamanlarda bir yere seyahat ettin mi?
- Let's take a trip to New York.
- New York'a seyahat edelim.
Show More (0)
|
3 |
take a trip |
seyahate gitmek |
v. |
|
- I feel like taking a trip.
- Canım seyahate gitmek istiyor.
Show More (-2)
|
4 |
take a trip |
yolculuk etmek |
v. |
|
- The day will soon come when we can take a trip to Mars.
- Mars'a bir yolculuk edeceğimiz gün yakında gelecek.
Show More (-2)
|