|
- The floods that put Central Europe under such immense strain this summer were a huge natural catastrophe.
- Bu yaz Orta Avrupa'yı böylesine büyük bir baskı altına alan seller büyük bir doğal felaketti.
- It is, then, our desire that a Commission proposal on this topic be submitted as early as this summer.
- O halde bu konuya ilişkin bir Komisyon teklifinin bu yaz gibi erken bir tarihte sunulmasını arzu ediyoruz.
- This summer, disaster struck southern Europe because of the drought and the heatwave.
- Bu yaz, kuraklık ve sıcak hava dalgası nedeniyle Güney Avrupa'yı felaket vurdu.
- This summer, as I was on my way along the Rome-Naples motorway to Rome airport, I stopped in Cassino.
- Bu yaz Roma-Napoli otoyolundan Roma havaalanına giderken Cassino'da durdum.
- It certainly affected my decision this summer when I was buying a fridge and a freezer for my home.
- Bu yaz evime buzdolabı ve derin dondurucu alırken kararımı kesinlikle etkiledi.
- It is important that the information campaigns, which are to be intensified later this summer, are successfully managed.
- Bu yaz yoğunlaştırılacak olan bilgilendirme kampanyalarının başarılı bir şekilde yönetilmesi önemlidir.
- Many colleagues come from Member States which were this summer struck by floods and landslides.
- Pek çok meslektaşım bu yaz sel ve toprak kaymalarının vurduğu Üye Devletlerden gelmektedir.
- Many colleagues come from Member States which were this summer struck by floods and landslides.
- Birçok meslektaşımız bu yaz sel ve toprak kaymalarının vurduğu Üye Devletlerden geliyor.
- This summer we have seen a genuine environmental, economic and cultural disaster in Central Europe.
- Bu yaz Orta Avrupa'da gerçek bir çevresel, ekonomik ve kültürel felakete tanık olduk.
- Indeed we saw their deadly effects this summer during the month of August.
- Nitekim bu yaz Ağustos ayı boyunca ölümcül etkilerini gördük.
- This summer the Commission is due to publish its proposals for the mid-term review of the common agricultural policy.
- Bu yaz Komisyon, ortak tarım politikasının orta vadede gözden geçirilmesine ilişkin önerilerini yayınlayacak.
- The repercussions of the forest fires which swept through Portugal this summer are far from over.
- Bu yaz Portekiz'i kasıp kavuran orman yangınlarının yankıları henüz bitmiş değil.
- This summer's events – with such huge forest fires in Portugal and other countries – demonstrate that.
- Bu yaz Portekiz'de ve diğer ülkelerde meydana gelen büyük orman yangınları da bunu göstermektedir.
- Throughout this summer there has been talk of a hard blow.
- Bu yaz boyunca sert bir darbeden bahsedildi.
- There is no doubt that the refugee ship we heard about this summer is only the first small portent of what is to come.
- Bu yaz haberini aldığımız mülteci gemisinin, olacakların sadece ilk küçük habercisi olduğuna hiç şüphe yok.
- This summer I made a decision - to begin practicing.
- Bu yaz bir karar verdim; uygulamaya başlamak için.
- This summer I made a decision - to begin practicing.
- Bu yaz bir karar verdim; antrenmanlara başlamaya.
- We are hoping to visit Spain this summer.
- Bu yaz İspanyayı ziyaret etmeyi umuyoruz.
- What will Tom be doing this summer?
- Tom bu yaz ne yapıyor olacak?
- Tom will visit Boston this summer for sure.
- Tom bu yaz kesinlikle Boston'u ziyaret edecek.
- It is unbearably hot this summer.
- Bu yaz dayanılmaz derecede sıcak.
- A trip to America this summer is out of the question.
- Bu yaz Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
- Tom is moving to Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'a taşınıyor.
- She will without a doubt visit England this summer.
- Bu yaz şüphesiz İngiltere'yi ziyaret edecek.
- There's been a lot of rain this summer.
- Bu yaz çok yağmur yağdı.
- Tom will learn how to drive this summer.
- Tom bu yaz araba kullanmayı öğrenecek.
- I've grown two inches this summer.
- Bu yaz iki inç büyüdüm.
- He has to travel to England this summer.
- Bu yaz İngiltere'ye gitmesi gerekiyor.
- Tom will learn to drive this summer.
- Tom bu yaz araba sürmeyi öğrenecek.
- Tom won't come to Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'a gelmiyor.
- Aren't you going to be in London this summer?
- Bu yaz Londra'da olmayacak mısın?
- Ken went as far as Aomori this summer.
- Ken bu yaz Aomori'ye kadar gitti.
- We're going back to Boston this summer.
- Bu yaz Boston'a geri gidiyoruz.
- There's been a lot of rain this summer.
- Bu yaz çok yağmur vardı.
- Where do you want to go this summer?
- Bu yaz nereye gitmek istiyorsun?
- For the most part the weather has been nice this summer.
- Hava bu yaz çoğunlukla güzeldi.
- I'm going to visit Rome this summer.
- Bu yaz Roma'yı ziyaret edeceğim.
- Tom is going to learn to drive this summer.
- Tom bu yaz araba kullanmayı öğrenecek.
- What are you going to do this summer?
- Bu yaz ne yapacaksın?
- I'll travel across Europe by bicycle this summer.
- Bu yaz Avrupa'yı bisikletle dolaşacağım.
- I finally went to England this summer.
- Nihayet bu Yaz İngiltere'ye gittim.
- I've never been to Boston, but I plan to go there this summer.
- Boston'a hiç gitmedim ama bu yaz gitmeyi planlıyorum.
- My friend George is going to Japan this summer.
- Arkadaşım George bu yaz Japonya'ya gidiyor.
- I'm so sad I didn't get to see you this summer!
- Seni bu yaz göremedim çok üzgünüm.
- We didn't have many visitors this summer.
- Bu yaz pek ziyaretçimiz yoktu.
- We are suffering from a severe water shortage this summer.
- Bu yaz ciddi bir su sıkıntısı çekiyoruz.
- Tom is going to learn how to drive this summer.
- Tom bu yaz araba sürmeyi öğrenecek.
- What are you doing this summer?
- Bu yaz ne yapacaksın?
- What are you doing this summer?
- Bu yaz ne yapıyorsun?
- I want to know what you did this summer.
- Bu yaz ne yaptığını bilmek istiyorum.
- I gained two kilos this summer.
- Bu yaz iki kilo aldım.
- I will visit my uncle in Kyoto this summer.
- Bu yaz Kyoto'daki amcamı ziyaret edeceğim.
- I went around Hokkaido by bike this summer.
- Bu yaz bisikletle Hokkaido'yu dolaştım.
- Don't figure on going abroad this summer.
- Bu yaz yurtdışına çıkmayı düşünmeyin.
- Are you going away this summer?
- Bu yaz uzaklara mı gidiyorsunuz?
- Tom won't come to Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'a gelmeyecek.
- We're hoping to visit Boston this summer.
- Bu yaz Boston'u ziyaret etmeyi umuyoruz.
- There will be no holiday for this summer.
- Bu yaz tatil olmayacak.
- Don't figure on going abroad this summer.
- Bu yaz yurt dışına gitmeyi bekleme.
- I'm going to America this summer.
- Bu Yaz Amerika'ya gidiyorum.
- I have been nowhere this summer.
- Bu yaz hiçbir yere gitmedim.
- Where do you want to go this summer vacation?
- Bu yaz tatilinde nereye gitmek istiyorsun?
- I gained two kilos this summer.
- Bu yaz iki kilo almışım.
- This new soft drink is the best thing to drink this summer.
- Bu yeni meşrubat bu yaz içilecek en iyi şey.
- Tom is going back to Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'a geri dönecek.
- Tom and Mary are going to do that this summer.
- Tom ve Mary bu yaz bunu yapacaklar.
- Tom won't likely do that this summer.
- Tom muhtemelen onu bu yaz yapmayacak.
- What'll you be doing this summer?
- Bu yaz ne yapıyor olacaksın?
- We are going to travel in a group this summer.
- Bu yaz bir grup halinde seyahat edeceğiz.
- I discovered a new game this summer.
- Bu yaz yeni bir oyun keşfettim.
- This summer's day will be over all too soon!
- Bu yaz günü çok yakında bitecek!
- Tom won't be coming to Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'a gelmeyecek.
- She is contemplating visiting Europe this summer.
- O, bu yaz Avrupayı ziyaret etmeyi düşünüyor.
- We are hoping to visit Spain this summer.
- Bu yaz İspanya'yı ziyaret etmeyi umuyoruz.
- What'll you be doing this summer?
- Bu yaz ne yapacaksın?
- This summer, it's rained very little.
- Bu yaz çok az yağmur yağdı.
- Are gasoline prices skyrocketing this summer, I wonder?
- Bu yaz benzin fiyatları fırlayacak mı acaba?
- My friend George is coming to Japan this summer.
- Arkadaşım George bu yaz Japonya'ya geliyor.
- What are you doing this summer?
- Bu yaz ne yapıyorsunuz?
- Are you going away this summer?
- Bu yaz uzaklara gidiyor musun?
- I don't feel like eating at all this summer.
- Bu yaz canım hiç yemek yemek istemiyor.
- Tom is going to start taking swimming lessons this summer.
- Tom bu yaz yüzme dersleri almaya başlayacak.
- A holiday this summer is out of the question.
- Bu yaz bir tatil söz konusu değil.
- She is contemplating visiting Europe this summer.
- Bu yaz Avrupa'yı ziyaret etmeyi düşünüyor.
- Why don't we try going to Boston this summer?
- Neden bu yaz Boston'a gitmeyi denemiyoruz?
- What are you doing this summer?
- Bu yaz ne yapacaksınız?
- We didn't have many visitors this summer.
- Bu yaz pek ziyaretçimiz olmadı.
- Tom will learn to drive this summer.
- Tom bu yaz araba kullanmayı öğrenecek.
- It seems to be cold again this summer.
- Bu yaz hava yine soğuk olacak gibi görünüyor.
- Tom is going to visit Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'u ziyaret edecek.
- This summer, I plan to read every book on these three shelves.
- Bu yaz, bu üç raftaki her kitabı okumayı planlıyorum.
- I've never been to Boston, but I plan to go there this summer.
- Boston'da hiç bulunmadım ama bu yaz oraya gitmeyi planlıyorum.
- He will visit there this summer for sure.
- Bu yaz orayı mutlaka ziyaret edecek.
- What are you doing this summer?
- Sen bu yaz ne yapıyorsun?
- We are going to travel abroad this summer.
- Bu yaz yurt dışına seyahat edeceğiz.
- Tom won't likely do that this summer.
- Tom muhtemelen bu yaz bunu yapmayacak.
- My friend George is going to Japan this summer.
- Arkadaşım George bu yaz Japonya'ya gidecek.
- A holiday this summer is out of the question.
- Bu yaz bir tatil söz konusu olamaz.
- Did you go somewhere this summer?
- Bu yaz bir yere gittin mi?
- We have had little rain this summer.
- Bu yaz çok az yağmur yağdı.
- I'm not going on vacation this summer.
- Bu yaz tatile gitmeyeceğim.
- He traveled through the Tohoku district this summer.
- Bu yaz Tohoku bölgesini gezdi.
- Tom has worked hard this summer.
- Tom bu yaz çok çalıştı.
- Tom is going to learn to drive this summer.
- Tom bu yaz araba sürmeyi öğrenecek.
- We're going back to Boston this summer.
- Bu yaz Boston'a geri dönüyoruz.
- What do you plan to do this summer?
- Bu yaz ne yapmayı planlıyorsun?
- There's no doubt that she'll visit England this summer.
- Bu yaz İngiltere'yi ziyaret edeceğine şüphe yok.
- We had hoped to go abroad this summer.
- Bu yaz yurt dışına gitmeyi ummuştuk.
- What did you do this summer?
- Bu yaz ne yaptın?
- What's Tom reading this summer?
- Tom bu yaz ne okuyor?
- I don't feel like eating at all this summer.
- Bu yaz canım hiç yemek istemiyor.
- Aren't you going to go anywhere this summer?
- Bu yaz herhangi bir yere gitmeyecek misin?
- I have put on two kilograms this summer.
- Bu yaz iki kilo aldım.
- What are we going to do this summer?
- Bu yaz ne yapacağız?
- I finally went to England this summer.
- Sonunda bu yaz İngiltere'ye gittim.
- How beautiful the roses blossomed this summer.
- Güller bu yaz ne de güzel çiçek açtı.
- I got my license this summer.
- Ben ehliyetimi bu yaz aldım.
- We have had a lot of thunder this summer.
- Bu yaz çok fazla gök gürültüsü oldu.
- I wanted to work this summer.
- Ben bu yaz çalışmak istedim.
- A friend of mine went to America this summer.
- Bir arkadaşım bu Yaz Amerika'ya gitti.
- Where are you going to vacation this summer?
- Bu yaz nerede tatil yapacaksın?
- What are you going to be doing this summer?
- Bu yaz ne yapacaksın?
- My friend George is coming to Japan this summer.
- Arkadaşım George, bu yaz Japonya'ya gelecek.
- This summer the transfer market will be more exciting than ever.
- Bu yaz transfer piyasası her zamankinden daha heyecanlı olacak.
- I went around Hokkaido by bike this summer.
- Bu yaz Hokkaido'yu bisikletle dolaştım.
- Where do you want to go this summer?
- Bu yaz nereye gitmek istersin?
- I'm so sad I didn't get to see you this summer!
- Bu yaz seni göremediğim için çok üzgünüm!
- I've never visited Kagoshima, but I intend to this summer.
- Kagoşima'yı hiç ziyaret etmedim ama bu yaz planlıyorum.
- Are you going to go anywhere this summer?
- Bu yaz bir yere gidecek misin?
- How beautiful the roses blossomed this summer.
- Bu yaz güller ne kadar güzel açmış.
- Aren't you going to go anywhere this summer?
- Bu yaz hiçbir yere gitmeyecek misin?
- I really want to go to the beach this summer.
- Bu yaz sahile gitmeyi çok istiyorum.
- This summer, no scholarships were awarded to students who received one last year.
- Bu yaz, geçen yıl burs alan öğrencilere burs verilmedi.
- The French chose the South for this summer.
- Fransızlar bu yaz için Güney'i seçti.
- I will go to Ireland this summer.
- Bu yaz İrlanda'ya gideceğim.
- I have been nowhere this summer.
- Ben bu yaz hiçbir yere gitmedim.
- When I visited my hometown this summer, I found the city different from what it had been ten years ago.
- Bu yaz doğduğum yeri ziyaret ettiğimde, şehri on yıl öncekinden farklı buldum.
- We had hoped to go abroad this summer.
- Bu yaz yurtdışına gitmeyi umuyorduk.
- We would like to visit Nikko during this summer vacation.
- Biz bu yaz tatili sırasında Nikko'yu ziyaret etmek istiyoruz.
- For the most part the weather has been nice this summer.
- Bu yaz havalar çoğunlukla güzel geçti.
- We're going to get married this summer.
- Bu yaz evleneceğiz.
- How many books have you read so far this summer?
- Bu yaz şimdiye kadar kaç kitap okudun?
- Do you think this summer will be hotter than usual?
- Sizce bu yaz her zamankinden daha mı sıcak olacak?
- Emily is learning Danish, because she and her parents are going to Denmark this summer.
- Emily Danca öğreniyor, çünkü o ve ailesi bu yaz Danimarka'ya gidecekler.
- I've written to Tom suggesting that he come stay with us this summer.
- Tom'a bu yaz bizimle kalmasını öneren bir mektup yazdım.
- Tom is going to come to Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'a gelecek.
- This summer is incredibly hot.
- Bu yaz inanılmaz sıcak.
- I am going to swim a lot this summer.
- Bu yaz çok yüzeceğim.
- What are you going to be doing this summer?
- Bu yaz ne yapıyor olacaksın?
- This summer I went on vacation in Scotland.
- Bu yaz İskoçya'ya tatile gittim.
- This summer is chilly.
- Bu yaz serin geçiyor.
- I want to travel this summer, but I don't know where to go.
- Bu yaz seyahat etmek istiyorum ama nereye gideceğimi bilmiyorum.
- We would like to visit Nikko during this summer vacation.
- Bu yaz tatilinde Nikko'yu ziyaret etmek istiyoruz.
- I have gained two kilograms this summer.
- Bu yaz iki kilo aldım.
- I will visit my uncle in Kyoto this summer.
- Bu yaz Kyoto'ki amcamı ziyaret edeceğim.
- I would like to work this summer.
- Ben bu yaz çalışmak isterim.
- A trip to America this summer is out of the question.
- Bu yaz Amerika'ya gitmek söz konusu değil.
- Where are you going to vacation this summer?
- Bu yaz nereye tatile gidiyorsunuz?
- Tom won't come to Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'a gelmeyecekmiş.
- I've grown two inches this summer.
- Bu yaz iki santim uzadım.
- He needs to travel to England this summer.
- Bu yaz İngiltere'ye gitmesi gerekiyor.
- Tom is going to learn how to drive this summer.
- Tom bu yaz araba kullanmayı öğrenecek.
- I'm going to London this summer.
- Bu yaz Londra'ya gidiyorum.
- I am going to swim a lot this summer.
- Bu yaz bol bol yüzeceğim.
- I want to know what you did this summer.
- Bu yaz ne yaptığını öğrenmek istiyorum.
- I plan to go to Boston, but not this summer.
- Boston'a gitmeyi planlıyorum ama bu yaz değil.
- I've written to Tom suggesting that he come stay with us this summer.
- Tom'a bu yaz bizimle kalmak için gelmesini öneren yazı yazdım.
- A lot of young people went to Hawaii this summer.
- Birçok genç, bu yaz Hawaii'ye gitti.
- We had few sunny days this summer.
- Bu yaz çok az güneşli gün geçirdik.
- We have had a lot of rain this summer.
- Bu yaz çok yağmur yağdı.
- I can't go to Boston this summer.
- Bu yaz Boston'a gidemem.
- I'm not going on vacation this summer.
- Ben bu yaz tatile gitmiyorum.
- What will Tom be doing this summer?
- Tom bu yaz ne yapacak?
- When I visited my hometown this summer, I found the city different from what it had been ten years ago.
- Bu yaz memleketimi ziyaret ettiğimde şehri on yıl öncesinden çok farklı buldum.
- He traveled through the Tohoku district this summer.
- O, bu yaz Tohoku bölgesinde seyahat etti.
- I'm going to camp this summer.
- Bu yaz kampa gideceğim.
- This summer is chilly.
- Bu yaz serin.
- I got my license this summer.
- Ehliyetimi bu yaz aldım.
- I really want to go to the beach this summer.
- Bu yaz gerçekten plaja gitmek istiyorum.
- This summer, I'm going to France.
- Bu yaz Fransa'ya gidiyorum.
- We have had a lot of rain this summer.
- Bu yaz çok fazla yağmur vardı.
- She will without a doubt visit England this summer.
- O, şüphesiz bu yaz İngiltereyi ziyaret edecek.
- He will visit there this summer for sure.
- Bu yaz kesinlikle oraya gidecek.
- This summer's day will be over all too soon!
- Bu yaz günü çok çabuk bitecek!
- We have had a lot of thunder this summer.
- Bu yaz çok gök gürültüsü vardı.
- This summer it has rained very little.
- Bu Yaz çok az yağmur yağdı.
- Are you going anywhere this summer vacation?
- Bu yaz tatilinde bir yere gidecek misin?
- Are you going anywhere this summer vacation?
- Bu yaz tatilinde bir yere gidiyor musun?
- This summer, I plan to read every book on these three shelves.
- Bu yaz bu üç raftaki her kitabı okumayı planlıyorum.
- I would like to work this summer.
- Bu yaz çalışmak istiyorum.
- I've never visited Kagoshima, but I intend to this summer.
- Kagoshima'ya hiç gitmedim ama bu yaz gitmeyi planlıyorum.
- Tom is going back to Boston this summer.
- Tom bu yaz Boston'a geri dönüyor.
Show More (189)
|
