Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | time length n. | derinlik süresi |
General | time length n. | geçiş müddeti |
General | time length n. | zamanca derinlik |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | for a length of time adv. | belli bir süre |
General | for a length of time adv. | belirli bir süre |
Phrasals | ||
Phrasals | guarantee (something) against (something) for (some length of time) v. | (bir şeye) bozulmaya, kırılmaya, eskimeye karşı (bir süreliğine) garanti vermek |
Speaking | ||
Speaking | how many of you have been in jail for any length of time? expr. | kaçınız belli bir süre hapiste yattınız? |