|
- He placed the plates on the top shelf.
- O, tabakları üst rafa koydu.
- Tom was too short to reach the top shelf.
- Tom üst rafa ulaşamayacak kadar kısaydı.
- Tom reached for one of the books on the top shelf.
- Tom en üst raftaki kitaplardan birine uzandı.
- Tom wasn't tall enough to reach the books on the top shelf.
- Tom'un boyu üst raftaki kitaplara ulaşacak kadar uzun değildi.
- Tom tried to reach the top shelf, but he wasn't tall enough.
- Tom üst rafa ulaşmayı denedi, ancak yeterince uzun değildi.
- I stood on a chair so I could reach the top shelf.
- En üst rafa ulaşabilmek için bir sandalyenin üzerine çıktım.
- He placed the plates on the top shelf.
- Tabakları üst rafa yerleştirdi.
- Can you reach what's on the top shelf?
- Üst raftakine ulaşabilir misin?
- He was too short to reach the top shelf.
- En üst rafa ulaşamayacak kadar kısaydı.
- Tom is the only one here who's tall enough to reach the top shelf.
- Tom burada üst rafa ulaşmak için yeterince uzun olan tek kişi.
- I was too short to reach the top shelf, so I asked Tom to get the book for me.
- En üst rafa ulaşamayacak kadar kısaydım, bu yüzden Tom'dan kitabı benim için almasını istedim.
- Tom tried to reach the top shelf, but he wasn't tall enough.
- Tom üst rafa ulaşmaya çalıştı ama boyu yetmedi.
- I can't reach any of the books on the top shelf.
- Üst raftaki kitapların hiçbirine ulaşamıyorum.
- Tom wasn't tall enough to reach the top shelf.
- Tom'un boyu üst rafa yetişecek kadar uzun değildi.
- Can you reach the top shelf?
- Üst rafa ulaşabilir misin?
- I'm not tall enough to reach the top shelf.
- En üst rafa ulaşacak kadar uzun boylu değilim.
- I can't reach the top shelf.
- Üst rafa ulaşamıyorum.
- Tom saw what he was looking for on the top shelf.
- Tom aradığı şeyi üst rafta gördü.
- Tom found what he was looking for on the top shelf.
- Tom, aradığı şeyi üst rafta buldu.
- I recommend you look on the top shelf.
- Üst rafa bakmanı öneriyorum.
- This book goes on the top shelf.
- Bu kitap en üst rafa konacak.
- Tom tried to reach the top shelf, but he couldn't.
- Tom en üst rafa ulaşmaya çalıştı ama başaramadı.
- Tom wasn't tall enough to reach the top shelf.
- Tom üst rafa ulaşmak için yeterince uzun değildi.
- Can you reach the sugar on the top shelf?
- Üst raftaki şekere ulaşabilir misin?
- Tom is too short to reach the top shelf.
- Tom üst rafa ulaşamayacak kadar kısa.
- Tom couldn't reach the top shelf.
- Tom üst rafa ulaşamadı.
- Tom saw what he was looking for on the top shelf.
- Tom üst rafta aradığı şeyi gördü.
- Tom reached for the dictionary on the top shelf.
- Tom üst raftaki sözlüğe uzandı.
- Take the jam down from the top shelf.
- Reçeli üst raftan aşağı al.
- Tom is the only one here who's tall enough to reach the top shelf.
- Tom burada en üst rafa ulaşabilecek kadar uzun olan tek kişi.
- He stood on a chair so he could reach the top shelf.
- En üst rafa ulaşabilmek için bir sandalyenin üzerine çıktı.
- Tom can't reach the book on the top shelf.
- Tom üst raftaki kitaba ulaşamaz.
- Tom reached for one of the books on the top shelf.
- Tom üst raftaki kitaplardan birine uzandı.
- Tom found what he was looking for on the top shelf.
- Tom aradığı şeyi en üst rafta buldu.
- I'm not tall enough to reach the top shelf.
- Üst rafa ulaşacak kadar uzun değilim.
- Take the jam down from the top shelf.
- Reçeli üst raftan indir.
- I can reach the top shelf.
- En üst rafa ulaşabilirim.
- Put the book on the top shelf.
- Kitabı üst rafa koy.
- I tried to reach the top shelf, but I couldn't.
- Üst rafa ulaşmaya çalıştım ama ulaşamadım.
- Tom tried to reach the top shelf, but he couldn't.
- Tom en üst rafa ulaşmaya çalıştı, ancak yapamadı.
- I can't reach anything on the top shelf.
- Üst raftaki hiçbir şeye ulaşamıyorum.
- I recommend you look on the top shelf.
- En üst rafa bakmanı tavsiye ederim.
- Tom knew that he couldn't reach the top shelf.
- Tom üst rafa ulaşamayacağını biliyordu.
- I can't reach the book on the top shelf that I want to read.
- Okumak istediğim üst raftaki kitaba ulaşamıyorum.
- I can reach the top shelf.
- Ben en üst rafa ulaşabilirim.
- I wasn't tall enough to reach the books on the top shelf.
- Üst raftaki kitaplara ulaşacak kadar uzun değildim.
- Tom can't reach the book on the top shelf.
- Tom üst raftaki kitaba ulaşamıyor.
- I'm not tall enough to reach the books on the top shelf.
- Üst raftaki kitaplara ulaşacak kadar uzun değilim.
- He stood on a chair so he could reach the top shelf.
- En üst rafa ulaşabilmek için sandalyeye çıktı.
- There's something up on the top shelf.
- Üst rafta bir şey var.
- He was too short to reach the top shelf.
- Boyu en üst rafa erişmeye yetmiyordu.
- I tried to reach the top shelf, but I couldn't.
- En üst rafa ulaşmaya çalıştım ama başaramadım.
- Tom was too short to reach the top shelf.
- Tom üst rafa yetişmek için çok kısaydı.
- I'm too short to reach the top shelf.
- Üst rafa ulaşamayacak kadar kısayım.
- Tom reached for a book on the top shelf.
- Tom üst raftaki bir kitabı almak için uzandı.
- Tom has read every book on the top shelf.
- Tom en üst raftaki tüm kitapları okudu.
- I wasn't tall enough to reach the books on the top shelf.
- En üst raftaki kitaplara ulaşacak kadar uzun değildim.
- I stood on a chair so I could reach the top shelf.
- Bir sandalyeye çıktım böylece üst rafa ulaşabildim.
- Can you reach what's on the top shelf?
- Üst raftaki şeye ulaşabilir misin?
- Tom reached for a book on the top shelf.
- Tom üst raftaki bir kitaba uzandı.
Show More (57)
|
