unilateral - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
unilateral tek taraflı adj.
  • By a unilateral decision of the Belgian State Railways, this train has been withdrawn.
  • Belçika Devlet Demiryolları'nın tek taraflı kararıyla bu tren geri çekilmiştir.
  • They should not hesitate to exert unilateral pressure either, as France and Spain did so judiciously at Malaga.
  • Fransa ve İspanya'nın Malaga'da akıllıca yaptığı gibi tek taraflı baskı uygulamaktan da çekinmemelidirler.
  • On the basis of paragraph 12, therefore, I vigorously condemn this unilateral element in French policy.
  • Dolayısıyla 12. paragraf temelinde Fransız politikasındaki bu tek taraflı unsuru şiddetle kınıyorum.
Show More (38)