unperturbed - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
unperturbed soğukkanlılığını koruyan adj.
  • He remained unperturbed by the criticism.
  • Eleştiriler karşısında soğukkanlılığını korumaya devam etmiştir.
Show More (-2)
unperturbed sakin adj.
  • My audience was, and this is striking in this day and age, attentive, interested, and also unperturbed.
  • Dinleyicilerim dikkatli, ilgili ve aynı zamanda sakindiler, ve bu durum günümüzde ve çağımızda çok çarpıcı.
Show More (-2)
unperturbed soğukkanlı adj.
  • Tom seems unperturbed.
  • Tom soğukkanlı görünüyor.
Show More (-2)