vaccinate - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
vaccinate aşılamak v.
  • They had permission from the Commission to vaccinate and keep the animals alive.
  • Hayvanları aşılamak ve canlı tutmak için Komisyon'dan izin almışlardı.
  • They had permission from the Commission to vaccinate and keep the animals alive.
  • Hayvanları aşılamak ve canlı tutmak için Komisyon'dan izin aldılar.
  • We already vaccinate our cattle for a whole array of diseases and consume them daily.
  • Sığırlarımızı zaten bir dizi hastalık için aşılıyoruz ve onları her gün tüketiyoruz.
Show More (1)
vaccinate aşı yapmak v.
  • Why is he stopping the safari parks from vaccinating to prevent disease?
  • Neden safari parklarının hastalıkları önlemek için aşı yapmasını engelliyor?
  • Some parents refuse to have their children vaccinated.
  • Bazı ebeveynler çocuklarına aşı yaptırmayı reddediyor.
  • I went to get vaccinated.
  • Ben aşı yaptırmaya gittim.
Show More (1)