Tureng - voracious - Englisch Türkisch Sätze

Verlauf

	Englisch	Türkisch
1	voracious	doymak bilmez	adj.
	Tom has a voracious appetite. Tom'un doymak bilmez bir iştahı var. She's a voracious reader. O doymak bilmez bir okuyucu. She's a voracious reader. O doymak bilmez bir okuyucudur. Tom is a voracious reader. Tom doymak bilmez bir okuyucu. Show More (1)
2	voracious	obur	adj.
	Tom has a voracious appetite. Tom'un obur bir iştahı var. Piranhas are big, voracious fish with sharp teeth. Piranalar keskin dişleri olan büyük, obur balıklardır. They're intelligent and voracious. Zeki ve oburdurlar. Piranhas are big, voracious fish with sharp teeth. Piranhalar büyük, obur ve keskin dişlidirler. Show More (1)