|
- You need to plan your wardrobe for the trip.
- Yolculuk için gardırobunu planlamalısın.
- Sami didn't have clothes in his wardrobe.
- Sami'nin gardırobunda kıyafet yoktu.
- It's time to open the third wardrobe.
- Üçüncü gardırobu açma vakti geldi.
- The keys are in the wardrobe.
- Anahtarlar gardırobun içinde.
- It's time to open the third wardrobe.
- Üçüncü gardırobu açmanın zamanı geldi.
- I need a new wardrobe.
- Yeni bir gardıroba ihtiyacım var.
- We have neither a wardrobe nor any bookshelves.
- Ne bir gardırobumuz ne de kitap rafımız var.
- Mary has a walk-in wardrobe.
- Mary'nin bir gömme gardrobu var.
- The keys are in the wardrobe.
- Anahtarlar gardıropta.
- We don't have a wardrobe, and we don't have any bookshelves either.
- Gardırobumuz yok, kitaplığımız da yok.
- The wardrobe stood to the left of the door.
- Gardırop kapının solunda duruyordu.
- She selected a blue dress from the wardrobe.
- Gardıroptan mavi bir elbise seçti.
- A woman's wardrobe isn't complete without a little black dress.
- Bir kadının gardırobu küçük siyah bir elbise olmadan tamamlanmış sayılmaz.
- We don't have a wardrobe, and we don't have any bookshelves either.
- Gardırobumuz yok, kitap raflarımız da yok.
- We have neither a wardrobe nor any bookshelves.
- Ne bir gardırobumuz, ne de kitap rafımız var.
Show More (12)
|