wildlife - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
wildlife vahşi yaşam n.
  • Tom is a wildlife photographer.
  • Tom bir vahşi yaşam fotoğrafçısıdır.
  • This place is full of wildlife.
  • Burası vahşi yaşamla dolu.
  • The area is notable for its scenery and wildlife.
  • Bölge, manzarası ve vahşi yaşamıyla dikkat çekiyor.
Show More (4)
wildlife yaban hayatı n.
  • There is a continuing threat to other wildlife from eating toxic fish.
  • Zehirli balıkların yenmesi nedeniyle diğer yaban hayatı için devam eden bir tehdit vardır.
  • It is a pity that more of you were not at the presentation by the Minister of Wildlife and Tourism of Botswana.
  • Botsvana Yaban Hayatı ve Turizm Bakanı tarafından yapılan sunumda daha fazla kişinin bulunmaması üzücü.
  • Mountains are areas that contain some of the few remaining wildlife sanctuaries left in Europe.
  • Dağlar, Avrupa'da kalan az sayıdaki yaban hayatı koruma alanlarından bazılarını içeren bölgelerdir.
Show More (2)
wildlife doğal hayat n.
  • Not least, the World Wildlife Fund has been very vocal in its condemnation of these deals.
  • En önemlisi de Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın bu anlaşmaları kınaması.
  • Not least, the World Wildlife Fund has been very vocal in its condemnation of these deals.
  • Özellikle de Doğal Hayatı Koruma Vakfı bu anlaşmaları şiddetle kınamaktadır.
Show More (-1)