with love - Türkisch Englisch Wörterbuch

with love

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen, die der Begriff "with love" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 68 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
in love with prep. aşık
I think Layla was in love with Sami.
Bence Layla Sami'ye aşıktı.

More Sentences
be in love with v. müptela olmak
fall in love with v. yanmak
fall in love with v. ateşine yanmak
be in love with v. gönlü olmak
fall in love with v. sevdalanmak
be in love with v. tutulmak
fall in love with v. meyil vermek
fall in love with v. abayı yakmak
be in love with v. aşık olmak
fall in love with v. aşık olmak
be greeted with love v. sevgiyle karşılanmak
be welcomed with love v. sevgiyle karşılanmak
fall in love with v. vurulmak
fall in love with v. birine aşık olmak
fall in love with v. gönlünü kaptırmak
fall in love with v. aşka düşmek
be in love with v. -e aşık olmak
be in love with v. -i sevmek
make love with v. cinsel ilişkiye girmek
fallen in love with adj. aşık olmuş
fell in love with adj. aşık olmuş
in love with prep. müptela
in love with prep. vurgun
Phrases
love is a smoke made with the fume of sighs expr. aşk iç çekişlerle oluşan bir dumandır
Colloquial
fall head over heels in love with someone v. birine sırılsıklam aşık olmak
stay with me my love expr. kal benimle sevgilim
stay with me my love expr. kal benimle aşkım
in love (with someone or something) expr. (birine/bir şeye) aşık
in love (with someone or something) expr. (birine/bir şeye) sevdalı
in love (with someone or something) expr. (birine/bir şeye) abayı yakmış
in love (with someone or something) expr. (birine/bir şeye) hayran/düşkün
in love (with someone or something) expr. (birine/bir şeye) tutkun
Idioms
fall out of love with v. aşkı bitmek
be head over heels in love with someone v. birine sırılsıklam aşık olmak
be head over heels in love with v. birine sırılsıklam aşık olmak
fall out of love with v. birini artık sevmemek
fall in love with each other v. birbirlerine aşık olmak
be head over heels in love with v. birine ayılıp bayılmak
fall deeply in love with someone v. deliler gibi aşık olmak
fall deeply in love with someone v. deliler gibi sevmek
fall out of love with v. soğumak
fall out of love with v. sevgisi tükenmek
fall out of love with v. sempatisi kalmamak
fall in love (with something) v. (bir şeye) bayılmak
fall in love (with something) v. (bir şeyi) çok beğenmek
fall in love (with something) v. (bir şeye) aşık olmak
fall out of love with (someone) v. (birine olan) aşkı bitmek
fall out of love with (someone) v. (birini) artık sevmemek
fall out of love with (someone) v. (birine olan) sevgisi tükenmek
fall out of love with (someone) v. (birine) sempatisi kalmamak
fall out of love with (someone) v. (birinden) soğumak
Speaking
I guess I have fallen in love with expr. aşık oldum galiba
I think I have fallen in love with expr. aşık oldum galiba
I guess I have fallen in love with expr. aşık oldum sanırım
you made me fall in love with you expr. beni kendine aşık ettin
I've fallen deeply in love with a woman expr. kadının birine sırılsıklam aşık oldum
how can you go on vacation with a woman that you don’t love? expr. sevmediğin bir kadınla nasıl tatile gidebilirsin?
I wanna make love with you expr. seninle sevişmek istiyorum
I want to make love with you expr. seninle sevişmek istiyorum
I fell in love with you expr. sana aşık oldum
I am still in love with you expr. sana hala aşığım
I'm in love with you expr. sana aşığım
I am still in love with you expr. seni hala seviyorum
I fell madly in love with you expr. sana deli gibi aşık oldum
Botanic
hearts bursting with love n. çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı
hearts-bustin'-with-love n. amerika'ya özgü kırmızı tohumlu yaprak döken bir bitki
Cinema
from russia with love n. rusya'dan sevgilerle