Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | work at something v. | bir yerde çalışmak |
Phrasals | work at something v. | bir şey üzerinde çalışmak |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | work at (something or some place) v. | (bir şeyde/bir şirkette/bir yerde) çalışmak | ||
I hadn't intended to work at this company this long. Bu şirkette bu kadar uzun süre çalışmaya niyetim yoktu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | work hard at something v. | bir şey üzerinde çok çalışmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | work away (at something) v. | (bir şey) üzerinde devamlı olarak çalışmak | ||
Phrasals | work away (at something) v. | (bir şeyle) uğraşmak/uğraşıp durmak | ||
Phrasals | work away (at something) v. | (bir işe) kendini adamak/vermek |