|
- Mr Byrne should have taken the initiative to vaccinate animals in zoos.
- Bay Byrne hayvanat bahçelerindeki hayvanların aşılanması için inisiyatif almalıydı.
- They want the animals in their zoo, Artis, to be vaccinated.
- Hayvanat bahçeleri Artis'teki hayvanların aşılanmasını istiyorlar.
- Is there a panda in this zoo?
- Bu hayvanat bahçesinde bir panda var mı?
- Is there a zoo in the park?
- Parkta bir hayvanat bahçesi var mı?
- I hate zoos.
- Hayvanat bahçelerinden nefret ediyorum.
- It is better for an animal to live a comfortable life in a zoo than to be torn apart by a predator in the wild.
- Bir hayvanın hayvanat bahçesinde rahat bir yaşam sürmesi, vahşi doğada bir yırtıcı tarafından parçalanmasından daha iyidir.
- A Danish zoo killed a baby giraffe and invited the public to watch the dissection.
- Bir Danimarka hayvanat bahçesi, bir bebek zürafayı öldürdü ve halkı diseksiyonu izlemeye davet etti.
- Two lions have escaped from a zoo in Leipzig, Germany.
- İki aslan Leipzig, Almanya'daki bir hayvanat bahçesinden kaçtı.
- Is there a zoo in the city?
- Şehirde bir hayvanat bahçesi var mı?
- I forget, do they have a panda at the Ueno Zoo?
- Unuttum, Ueno Hayvanat Bahçesi'nde panda var mı?
- I don't see anything wrong with zoos.
- Ben hayvanat bahçelerinde bir yanlışlık görmüyorum.
- Two lions have escaped from a zoo in Leipzig, Germany.
- İki tane aslan Leipzig, Almanya'daki bir hayvanat bahçesinden kaçtı.
- It's been reported that some men had killed and eaten some animals that were in the local zoo.
- Bazı insanların yerel hayvanat bahçesindeki bazı hayvanları öldürdüğü ve yediği bildirildi.
- What's this zoo's name?
- Bu hayvanat bahçesinin adı ne?
- My zoo is safe.
- Hayvanat bahçem güvende.
- Zoos are like prisons for animals.
- Hayvanat bahçeleri hayvanlar için cezaevi gibidir.
- What's wrong with zoos?
- Hayvanat bahçelerinin nesi var?
- It is estimated that only a few hundred pandas remain, with a small number of them being raised in zoos in China and abroad.
- Sadece birkaç yüz panda kaldığı tahmin ediliyor ve bunların küçük bir kısmı Çin'deki ve yurtdışındaki hayvanat bahçelerinde yetiştiriliyor.
- The world is not a petting zoo.
- Dünya bir hayvanat bahçesi değil.
- During the siege, zoo animals regularly ended up on restaurant menus.
- Kuşatma sırasında, hayvanat bahçesi hayvanları düzenli olarak restoran menülerinde yer aldı.
- We went to the Tama Zoo.
- Tama Hayvanat Bahçesi'ne gittik.
- Zoos are like prisons for animals.
- Hayvanat bahçeleri hayvanlar için hapishane gibidir.
- Is there a panda in this zoo?
- Bu hayvanat bahçesinde panda var mı?
- I don't see anything wrong with zoos.
- Hayvanat bahçeleri ile ilgili yanlış bir şey görmüyorum.
- Is there an aquarium at this zoo?
- Bu hayvanat bahçesinde bir akvaryum var mı?
- Is there an aquarium at this zoo?
- Bu hayvanat bahçesinde akvaryum var mı?
- It is better for an animal to live a comfortable life in a zoo than to be torn apart by a predator in the wild.
- Bir hayvanın hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir yabani hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir.
- When was the last time you went to a zoo?
- En son ne zaman hayvanat bahçesine gittiniz?
- It's been reported that some men had killed and eaten some animals that were in the local zoo.
- Bazı adamların yerel hayvanat bahçesindeki bazı hayvanları öldürüp yedikleri bildirildi.
- When was the last time you went to a zoo?
- Son kez ne zaman bir hayvanat bahçesine gittin?
- Is there a zoo in Boston?
- Boston'da bir hayvanat bahçesi var mıdır?
- The world's largest zoo is in Berlin, Germany.
- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Almanya'nın Berlin kentindedir.
- When was the last time that you went to a zoo?
- En son ne zaman hayvanat bahçesine gittin?
- There are some strange animals in that zoo.
- O hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.
- I hate zoos.
- Hayvanat bahçelerinden nefret ederim.
- If I were in charge, I'd ban all zoos.
- Eğer sorumlu olsaydım, tüm hayvanat bahçelerini yasaklardım.
- Have you visited a zoo in your country?
- Ülkenizdeki bir hayvanat bahçesini ziyaret ettiniz mi?
- The world's largest zoo is in Berlin, Germany.
- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Berlin, Almanya'da yer almaktadır.
- I've never been to a zoo.
- Hiç hayvanat bahçesine gitmedim.
- If I were in charge, I'd ban all zoos.
- Eğer yetkili ben olsaydım, tüm hayvanat bahçelerini yasaklardım.
- There are some strange animals in that zoo.
- O hayvanat bahçesinde bazı tuhaf hayvanlar var.
- My zoo is safe.
- Benim hayvanat bahçem güvenlidir.
- How old is this zoo?
- Bu hayvanat bahçesi kaç yaşında?
- Zebras and giraffes are found at a zoo.
- Zebralar ve zürafalar bir hayvanat bahçesinde bulunurlar.
- Zebras and giraffes are found at a zoo.
- Zebralar ve zürafalar hayvanat bahçesinde bulunur.
- Is there a shop at this zoo?
- Bu hayvanat bahçesinde bir dükkan var mı?
- I work at a zoo.
- Bir hayvanat bahçesinde çalışıyorum.
- A Danish zoo killed a baby giraffe and invited the public to watch the dissection.
- Bir Danimarka hayvanat bahçesi yavru bir zürafayı öldürdü ve halkı diseksiyonu izlemeye davet etti.
- Is there a zoo in Boston?
- Boston'da hayvanat bahçesi var mı?
- Have you visited a zoo in your country?
- Ülkende bir hayvanat bahçesi ziyaret ettin mi?
- Next Sunday I'll go to a zoo.
- Gelecek pazar hayvanat bahçesine gideceğim.
- Is there a zoo in the city?
- Kentte bir hayvanat bahçesi var mı?
- It is estimated that only a few hundred pandas remain, with a small number of them being raised in zoos in China and abroad.
- Çin'de ve yurt dışında hayvanat bahçelerinde yetiştirilen birkaç tane ile birlikte, sadece birkaç yüz pandanın kaldığı tahmin edilmektedir.
- Is there a zoo inside the park?
- Parkın içinde hayvanat bahçesi var mı?
Show More (51)
|