çürüyen - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çürüyen



Bedeutungen von dem Begriff "çürüyen" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çürüyen decadent adj.
çürüyen amoldering adj.
çürüyen overripe adj.
çürüyen contabescent [obsolete] adj.
Biology
çürüyen rotting adj.
Marine Biology
çürüyen necrotic adj.

Bedeutungen, die der Begriff "çürüyen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çürüyen malzeme rotting n.
çürüyen şey putrilage n.
çabuk çürüyen perishable adj.
zor çürüyen unperishable adj.
eski ve çürüyen moldy adj.
(özellikle kereste) mantar kaynaklı çürüyen pecky adj.
Trade/Economic
kolay çürüyen ürünler perishable goods n.
tez bozulan, çürüyen, değer kaybına uğrayan mallar perishable goods n.
Industry
kolay çürüyen ürünler soft goods n.
Woodworking
ahşap koruyucunun yumuşak çürüyen mikro mantarlara karşı toksik etkinliği toxic effectiveness of wood preservative against soft rotting micro-fungi n.
Biology
kendi ürettiği sümükte koloniler oluşturarak nemli topraklarda, çürüyen bitki kalıntılarında veya hayvansal atıklarda çoğalan bakterilere verilen ad myxobacter n.
ölü veya çürüyen organik materyal anlamı veren bir ön ek sapro- pref.
ölü veya çürüyen organik materyal anlamı veren bir ön ek sapr- pref.
Biochemistry
brieger tarafından çürüyen at etinden elde edilip fizyolojik etkisi kürara benzeyen zehirli bir amino asit mydatoxin n.
Botanic
(ağaç) polipor kaynaklı çürüyen conky adj.
Agriculture
gübreye dönüşmek için çürüyen organik kalıntı yığını compost heap n.
gübreye dönüşmek için çürüyen organik kalıntı yığını compost pile n.
Environment
çürüyen bitkiler nedeniyle koyu kahverengi hale gelen nehir veya bataklık suyu blackwater n.
çürüyen organik madde offal n.
kolayca çürüyen unstable adj.
Entomology
çürüyen odunların içinde tüneller açan soliter yaban arıları wood wasp n.