çıkarı için - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çıkarı için



Bedeutungen von dem Begriff "çıkarı için" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çıkarı için for one's self interest adv.

Bedeutungen, die der Begriff "çıkarı için" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 32 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kendi çıkarı için kullanmak exploit v.
General
kişinin kendi çıkarı için sömürebileceği hassas ve kritik mesele pressure point n.
kendi çıkarı için başkalarını birbirine düşürmek play both ends against the middle v.
kullanmak (kendi çıkarı için) exploit v.
kişisel çıkarı için zorluk çıkarmak lead someone a dance v.
kendi çıkarı için kullanılmamış unexploited adj.
(bir grubun çıkarı için) eğilip bükülmüş skewed adj.
Phrasals
(biriyle) kendi çıkarı için yakınlık/arkadaşlık kurmak buddy up to (someone) v.
(birini) kendi çıkarı için kullanmak walk over (someone) v.
Colloquial
kendi çıkarı için siyasi kaynaklı rantlarla ilgilenen kimse politician n.
kendi çıkarı için kullanmak work v.
(birinin/bir şeyin) çıkarı için for the good of (someone or something) expr.
Idioms
(politikacı için) bir meseleyi veya fikri kendi çıkarı için kullanmak play the card v.
kendi çıkarı için başkasını ateşe atmak feed (someone) to the wolves v.
kendi çıkarı için başkasını satmak feed (someone) to the wolves v.
(biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape up an acquaintance v.
kendi çıkarı için başkalarını birbirine düşürmek play both sides against the middle v.
kendi çıkarı için iki zıt grubu birbirine düşürmek play both sides against the middle v.
kendi çıkarı için iki tarafı birbirine düşürmek play each end against the other v.
biriyle kendi çıkarı için tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape (up) an acquaintance with somebody v.
kendi çıkarı için (birini) kurban etmek feed (one) to the lions v.
kendi çıkarı için (birini) yem etmek feed (one) to the lions v.
(biriyle kendi çıkarı için) tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned] v.
(birini/bir şeyi) kendi çıkarı/kazancı için kullanmak take advantage of (someone or something) v.
Law
davada herhangi bir çıkarı olmadığı halde kanuni usullere uygunluğu sağlamak için davacı olan kimse nominal plaintiff n.
derebeyinin çıkarı için umumi arazinin etrafının çitle çevrilerek hayvancılığa uygun hale getirilmesi approvement n.
Religious
tüm sosyal kurumların yurttaşların en yüksek çıkarı için var olduğunu öne süren sosyal bir ilke subsidiarity n.
Slang
kendi çıkarı için yağcılık yapma kiss-assing n.
kendi çıkarı için pohpohlama kiss-assing n.
çıkarı için ilkelerinden taviz veren kimse whore n.
çıkarı için ilkelerinden taviz vermek whore v.