Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Verlauf
çıkarken
Bedeutungen von dem Begriff
"çıkarken"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
çıkarken
on the way out
adv.
Bedeutungen, die der Begriff
"çıkarken"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 22 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
(bir yolculuğa çıkarken alınan) yiyecek veya azık
bait
n.
2
General
(binicinin yola çıkarken içtiği) bir bardak şarap/içki
stirrup cup
n.
3
General
(binicinin yola çıkarken içtiği) bir bardak şarap/içki
stirrup-cup
n.
4
General
bir yerden çıkarken deftere imza atmak
sign out
v.
5
General
(tarihte yeni bir dönemin) başlarında/ortaya çıkarken
at the dawn of
adv.
Phrasals
6
Phrasals
birine (bir yerden çıkarken) eşlik etmek
usher someone or something out of some place
v.
7
Phrasals
birine (bir yerden çıkarken) eşlik etmek
usher someone or something out
v.
8
Phrasals
(birine bir yerden) çıkarken eşlik etmek
escort (one) from (something)
v.
9
Phrasals
birine/bir şeye bir yerden çıkarken eşlik etmek
escort someone or something from something
v.
10
Phrasals
-den çıkarken eşlik etmek
escort from
v.
11
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) çıkarken deftere imza atmak
sign out of (something or some place)
v.
Colloquial
12
Colloquial
bir kadının sevgilisiyle/partneriyle çıkarken her ihtimale karşı yanında bulundurduğu bir miktar para
mad money
n.
13
Colloquial
çıkarken kapıyı kapat
close the door on your way out
expr.
Formal
14
Formal
(mahkemede) yargıç mahkemeye girerken ya da çıkarken ayağa kalkma komutu
upstanding
expr.
Speaking
15
Speaking
çıkarken kapıyı kapatır mısın?
close the door on the way out?
expr.
Technical
16
Technical
gazın deliklerden çıkarken yakıldığı alet ağzı
gas-burner
n.
Marine
17
Marine
dalgıçların su yüzüne çıkarken yaşadıkları basınç azalması ki bu süreç içinde azot gibi çözünmüş gaz
decompression
n.
18
Marine
su yüzüne çıkarken dalgıcın bir süre kalması gereken belirli derinlik
stage decompression
n.
Medical
19
Medical
idrara çıkarken zorlanan
strangurious
adj.
Zoology
20
Zoology
(yumurta) yavru çıkarken kırılmak
pip
v.
Sport
21
Sport
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış
climber
n.
22
Sport
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış
creeper
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çıkarken
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy