çıktı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çıktı



Bedeutungen von dem Begriff "çıktı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çıktı thruput n.
çıktı output n.
çıktı deliverable n.
çıktı grist n.
çıktı minus prep.
Trade/Economic
çıktı output n.
çıktı outcome n.
Politics
çıktı output n.
Technical
çıktı output signal n.
çıktı output n.
Computer
çıktı printout n.
çıktı output n.
çıktı output to expr.
Informatics
çıktı printout n.
çıktı output signal n.
Telecom
çıktı printout n.
Automotive
çıktı output n.
Food Engineering
çıktı output n.
Linguistics
çıktı output n.

Bedeutungen, die der Begriff "çıktı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 305 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sınırlı girdi çıktı limited input output n.
çıktı sinyali output signal n.
günlük çıktı daily output n.
girdi çıktı analizi input-output analysis n.
atık ürün/çıktı waste output n.
olumlu çıktı positive outcome n.
artmış çıktı hyperproduction n.
aşırı çıktı hyperproduction n.
belirtilen girdi koşulları sağlandığında sinyal şeklinde çıktı veren cihaz gate n.
yazıcıdan çıktı almak print out v.
çıktı almak print out v.
çıktı almak take a printout v.
çıktı alınabilir printable adj.
tutamaç yerinden çıktı the handle has come off expr.
(makineye ait) kol yerinden çıktı the handle has come off expr.
Phrases
işler çığırından çıktı the times are out of joint expr.
işlerin/dünyanın çivisi çıktı the times are out of joint expr.
her şey açığa çıktı the genie is out of the bottle expr.
(bir konuda) birçok haber çıktı much ink has been spilled expr.
hazırlan, sana bir görev/iş daha çıktı bend over, here it comes again expr.
cin şişeden çıktı the genie is out of the bottle expr.
hadi iyisin, çorba parası çıktı winner winner chicken dinner expr.
ok yaydan çıktı the genie is out of the bottle expr.
Proverb
ok yaydan çıktı die is cast
ok yaydan çıktı fat is in the fire
Colloquial
söylediklerim çıktı aye [uk] interj.
bir yangın çıktı a fire started expr.
bir yangın çıktı a fire broke out expr.
bir yangın çıktı a fire went out expr.
fiyatlar iki katına çıktı prices have doubled expr.
nihayet öne çıkıp bir şeyler yapan biri çıktı finally someone is stepping up and actually doing something expr.
suyu çıktı artık that does it expr.
işler çığırından çıktı enough is too much expr.
nereden çıktı bu? what's all this expr.
nereden çıktı bu? what's all that about? exclam.
Idioms
hızlı çıkan kişi (hızlı çıktı) a fast worker n.
yaman çıkan kişi (yaman çıktı) a fast worker n.
ok yaydan çıktı/çıkmak let the genie out of the bottle v.
foyası meydana çıktı (one's) jig is up expr.
tekrar ortaya çıktı (someone or something) strikes again expr.
son yolculuğa çıktı (one's) sun has set expr.
aklımdan çıktı gitti it escapes me expr.
ok yaydan çıktı artık the arrow has already left the bow expr.
ok yaydan çıktı the die is cast expr.
ok yaydan çıktı the fat is in the fire expr.
ok yaydan çıktı artık the arrow is already off the bow expr.
ok yaydan çıktı (bir kere) the gauntlet has been thrown expr.
ok yaydan çıktı the die has already been cast expr.
sır ortaya çıktı the cat is out of the bag expr.
sinirler doruğa çıktı tempers fray expr.
sinirler doruğa çıktı tempers become frayed expr.
bir başka yalan daha su yüzüne çıktı another lie nailed to the counter expr.
bir yalan daha ayyuka çıktı another lie nailed to the counter expr.
işler/durum kontrolden çıktı all hell broke loose expr.
işler/durum kontrolden çıktı all hell was let loose expr.
işler/durum kontrolden çıktı all hell broke loose expr.
işler/durum kontrolden çıktı all hell was let loose expr.
adım çıktı my name is mud expr.
sinirler doruğa çıktı tempers frayed expr.
işler yolundan çıktı the fat hit the fire expr.
ok yaydan çıktı (bir kere) the toothpaste is out of the tube expr.
işler/durum kontrolden çıktı the wheels came off expr.
işler/durum kontrolden çıktı the wheels came off the bus expr.
işler/durum kontrolden çıktı the wheels came off the wagon expr.
işler/durum kontrolden çıktı the wheels come off expr.
işler/durum kontrolden çıktı the wheels fell off the bus expr.
işler/durum kontrolden çıktı the wheels fell off the wagon expr.
Speaking
bir işim çıktı something's come up expr.
bu yağmur nereden çıktı? where did this rain come from? expr.
bu da nereden çıktı? where did that come from? expr.
bir işim çıktı something came up expr.
barda kavga çıktı a fight broke out in the bar expr.
boynumda apse çıktı I developed an abscess on my neck expr.
bir yangın çıktı there was a fire expr.
dişimde apse çıktı I developed an abscess in my tooth expr.
işler biraz kontrolden çıktı things got a little out of hand expr.
işler çığırından çıktı things have gone out of hand expr.
izdiham çıktı there was a stampede expr.
işler kontrolden çıktı things went wild expr.
işler çığırından çıktı things have got out of hand expr.
işler çığırından çıktı things went wild expr.
karşıma birden köpek çıktı suddenly a dog appeared in front of me expr.
karşıma birden köpek çıktı all of a sudden, a dog appeared before / in front of me expr.
karşıma birden köpek çıktı all at once l encountered a dog at close range expr.
kefaletle çıktı he got out on parole expr.
omuzum çıktı my shoulder's dislocated expr.
şimdi durup dururken nereden çıktı bu? what's the meaning of this now? expr.
pestilim çıktı I'm beat expr.
sonuçlar iyi çıktı results came out good expr.
şimdi durup dururken nereden çıktı bu? where on earth did this come from now? expr.
şimdi durup dururken nereden çıktı bu? what's this all about? expr.
şimdi durup dururken nereden çıktı bu? what the hell is this now? expr.
şaka olmaktan çıktı beyond a joke expr.
sonuçlar olumlu çıktı the results came out positive expr.
sonuçlar pozitif çıktı the results came out positive expr.
Trade/Economic
çıktı maliyeti output cost n.
çıktı büyümesi output growth n.
çıktı bütçelemesi output budgeting n.
çıktı alanı output space n.
çıktı açığı output gap n.
çıktı fiyatı output price n.
çıktı vergisi output tax n.
cari çıktı current output n.
çıktı gecikmesi output lag n.
ekonomik çıktı economic output n.
fiziki çıktı physical output n.
hali hazırdaki çıktı current output n.
kredileri ve öteki faiz getiren varlıkları çıktı ölçüsü olarak kabul ederek bankacılık çıktısını ölçmeye yönelik yaklaşım asset approach n.
mali çıktı fiscal outcome n.
potansiyel çıktı potential output n.
sınai çıktı industrial output n.
toplam çıktı aggregate output n.
toplam çıktı açığı aggregate output gap n.
üretimde girdi olarak kullanılan sermaye mallarının üretim sonucunda çıktı olarak tekrar sermaye malına dönüşmesi ve bu üretilen sermaye mallarının birbirini izler şekilde tekrar tekrar üretimde girdi olarak kullanılması yöntemi roundabout method of production n.
Law
hakkında tutuklama kararı çıktı a warrant has been issued for one's arrest expr.
Politics
fiili nispi çıktı effected rated output n.
küresel çıktı/küresel hasıla global output n.
siyasa çıktı araştırmaları policy output studies n.
temel çıktı primary deliverable n.
ulusal çıktı national production n.
ulusal çıktı domestic production n.
ulusal çıktı national output n.
Technical
akustik çıktı acoustic output n.
çıktı akışı output stream n.
çıktı modülü output module n.
çıktı biçimi belirtimleri output format specifications n.
çıktı kanalı output channel n.
çıktı delgisi output punch n.
çıktı yordamı output routine n.
çıktı biçimi spesifıkasyonlan output format specifications n.
çıktı yordamı üreteci output routine generator n.
çıktı kesimi output section n.
çıktı tepsisi output tray n.
çıktı oluğu output channel n.
çıktı bloğu output block n.
çıktı bilgileri output data n.
çıktı dizgesi output system n.
çıktı yazmacı output register n.
çıktı öbeği output block n.
çıktı programı output program n.
çıktı alanı output area n.
çıktı sistemi output system n.
çıktı aygıtı output device n.
çıktı kaydı output record n.
çıktı tasarımı output design n.
çıktı tamponu output buffer n.
çıktı ekipmanı output equipment n.
çıktı donatısı output equipment n.
çıktı tablosu output table n.
girdi/çıktı sistemi input/output system n.
girdi/çıktı aygıtları input/output devices n.
girdi/çıktı kapısı input/output port n.
girdi ve çıktı denetimi input and output control n.
girdi/çıktı oluğu input/output channel n.
girdi/çıktı kesilmesi input/output interrupt n.
girdi/çıktı istem sözcükleri input/output request words n.
girdi/çıktı tablosu input/output table n.
girdi/çıktı işlemcisi input/output processor n.
girdi/çıktı yazmacı input/output register n.
girdi/çıktı kanalı input/output channel n.
girdi/çıktı anayolu input/output trunk n.
girdi/çıktı anahtarlaması input/output switching n.
günlük çıktı daily output n.
girdi/çıktı referanslaması input/output referencing n.
girdi çıktı çözümlemesi input output analysis n.
girdi/çıktı kitaplığı input/output library n.
girdi/çıktı dizgesi input/output system n.
girdi/çıktı denetimi input/output control n.
girdi/çıktı tamponu input/output buffer n.
girdi/çıktı yordamları input/output routines n.
girdi/çıktı trafik denetimi input/output traffic control n.
gerçek çıktı actual output n.
girdi/çıktı kesilmesi göstergeleri input/output interrupt indicators n.
girdi/çıktı denetim sistemi input/output control system n.
hiyerarşik girdi-işlem-çıktı hierarchical input-processing-output n.
pnömatik çıktı pneumatic output n.
programlı girdi/çıktı programmed input/output n.
sıfır çıktı zero output n.
sıfır çıktı işareti zero output signal n.
sayısal çıktı digital output n.
tamponlanmış çıktı buffered output n.
uzakyazıcı girdi/çıktı birimi teletype input/output unit n.
yazılı çıktı hard copy n.
zaman paylaşımlı girdi çıktı sistemi time shared input output system n.
yüksek çıktı high throughput n.
çıktı sınırlamalı output limited adj.
girdi/çıktı sınırlamalı input/output-limited adj.
Computer
çıktı alanı output domain n.
ayna aksi çıktı mirrored output n.
bilgisayar girdi çıktı donanımı computer input-output equipment n.
çıktı yazmacı output register n.
çıktı tamponu output buffer n.
çıktı dizgesi output system n.
çıktı modu output mode n.
çıktı kipi output mode n.
çıktı sistemi output system n.
çıktı seçenekleri output options n.
çıktı alanı output area n.
çıktı yordamı üreteci output routine generator n.
çıktı kanalı output channel n.
çıktı kaydı output record n.
çıktı iletişim kuralı output protocol n.
çıktı aygıtı output device n.
çıktı programı output program n.
çıktı bilgileri output data n.
çıktı kesimi output section n.
çıktı bloğu output block n.
çıktı tablosu output table n.
çıktı kuyruğu output queue n.
çıktı tasarımı output design n.
çıktı iğneleri output pins n.
çıktı sırası output order n.
çıktı ayrıntıları output detail n.
çıktı öbeği output block n.
çıktı donatısı output equipment n.
çıktı biçimi output format n.
çıktı oluğu output channel n.
çıktı modülü output module n.
çıktı denetim kuyruğu output work queue n.
çıktı yordamı output routine n.
çıktı akışı output stream n.
çıktı ekipmanı output equipment n.
çıktı biçimi spesifikasyonları output format specifications n.
çıktı delgisi output punch n.
değişmez çıktı birimi dead zone unit n.
excel için çıktı outputto excel n.
excel için çıktı output to excel n.
girdi ve çıktı denetimi input and output control n.
girdi çıktı çözümlemesi input output analysis n.
girdi/çıktı input/output n.
kağıt çıktı kaseti paper output tray n.
kağıt-çıktı ışığı paper-out led n.
kağıt çıktı tepsisi paper output tray n.
kendi kaynak kodunu ekrana çıktı olarak veren program quine n.
metin için çıktı output to text n.
negatif çıktı negative output n.
not defteri için çıktı output to notepad n.
programlı girdi/çıktı programmed input/output n.
rtf için çıktı output to rtf n.
renkli çıktı alma color printing n.
renkli çıktı color print n.
renkli çıktı color printout n.
sıfır çıktı zero output n.
sıfır çıktı işareti zero output signal n.
sınırlı girdi/çıktı limited input/output n.
sayısal çıktı digital output n.
standart çıktı standard output n.
taslak çıktı draft output n.
tamponlanmış girdi/çıktı buffered input/output n.
uzakyazıcı girdi/çıktı birimi teletype input/output unit n.
üst çıktı sepeti top output bin n.
yazılı çıktı printout n.
yazıcı çıktı printout n.
yazıcıdan çıktı alma print n.
yazılı çıktı baskı printout n.
yazılı çıktı print-out n.
yazılı çıktı hard copy n.
zaman paylaşımlı girdi/çıktı sistemi time shared input/output system n.
geçersiz bir girdiden geçerli bir çıktı oluşturan araç legalizer n.
geçersiz bir girdiden geçerli bir çıktı oluşturan araç legaliser n.
bilgisayar tabanlı yazı tipinde görsel olarak çekici piksel tabanlı çıktı oluşturmak için yazı tipi hattının değiştirilmesine ilişkin bilgi hint n.
bilgisayar tabanlı yazı tipinde görsel olarak çekici piksel tabanlı çıktı oluşturmak için yazı tipi hattının değiştirilmesine ilişkin bilgi hinting n.
düzenlenmiş bilgi içeren, özellikle basılı haldeki çıktı report n.
girdi ve çıktı aygıtlarının işlem sistemine erişim sırasını denetleyen program parçası dispatcher n.
kelime işlemciye bağlı yazıcıdan alınan düşük kaliteli ve yüksek hızlı çıktı draft-quality printing n.
girdi/çıktı işlemlerinin örtüşmesi parallelism n.
yazılı çıktı almak printout v.
(girdi/çıktı cihazını) tampon saha ile çalıştırmak spool v.
çıktı sınırlamalı output limited adj.
spdıf çıktı sessiz spdif out mute expr.
Informatics
basılı çıktı printout n.
çıktı kipi output mode n.
çıktı kuyruğu output queue n.
sinyal işlemci ve çıktı birimleri signal processing and readout units n.
Telecom
ayrık istenmeyen çıktı discrete spurious output n.
çıktı kuyruğu print queue n.
çıktı geri besleme output feed back n.
girdi/çıktı input/output n.
Electric
çıktı değerini girdi değerinden çıkararak aradaki farkı sisteme uygulayan geri besleme devresi negative feedback circuit n.
sadece ilk aktivasyon anında çıktı üreten devre sampling gate n.
girdiyi belirli bir kesirle çarparak çıktı veren devre divider n.
her iki girdi uçbirimi de yalnız belirli bir aralıkta uyarıldığında çıktı üreten (devre) coincidence adj.
Automotive
temel girdi/çıktı basic input/output n.
yazılı çıktı hard copy n.
Printing
kağıt şeklinde olmayıp film şeklinde çıktı veren bir tür kademeli plotlayıcı microfilm plotter n.
çıktı almak make an out v.
Logic
giriş ifadesinin tam tersini çıktı olarak veren mantıksal operatör not n.
1, 0 ve yüksek empedans çıktı değerleri olan tristate adj.
Marine Biology
çıktı kontrolleri output controls n.
Education
fikri çıktı intellectual output n.
Photography
polaroid çıktı polaroid n.
polaroid çıktı polaroid print n.
Printery
daktilo kalitesinde çıktı letter-quality printing n.
çıktı formunda ders materyali preprint n.
yanlış çıktı almak transprint v.
(çıktı) yarı kalın yazı tipinde basılan semibold adj.
Latin
ok yaydan çıktı alea jacta est expr.
ok yaydan çıktı alea iacta est expr.
Archaic
renkli çıktı chromatograph n.
Engineering
optik bir girdinin elektriksel bir çıktı üretmesini veya elektriksel bir uyarımın gözle görünen veya kızılötesi bir çıktı üretmesini sağlayan cihazların incelenmesi veya kullanımı optronics n.
Slang
ve işin boku çıktı! the shit hits the fan expr.
beklenmedik bir sorun çıktı the wheels fell off expr.
işler çığrından çıktı the arse is gone right out of her [canada] expr.
durum kontrolden çıktı the arse is gone right out of her [canada] expr.
sörf dalgaları çıktı! surf's up! exclam.